Zamanın Ötesinde Tasarım Kâşifleri #6

 

Edoardo Tresoldi, eserleriyle sanatta alan kavramını zorlamayı başarıyor. Fotoğraf: Fabiano Caputo

İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit, bu yıl Arkitera Mimarlık Merkezi iş birliğiyle gerçekleştirdiği ‘Zamanın Ötesinde Tasarım Kâşifleri’ etkinliğine kaldığı yerden devam ediyor. Altıncısı düzenlenecek etkinliğin bu yılki konuğu Edoardo Tresoldi. Peki kimdir bu Edoardo Tresoldi?

Uzay zaman boyutunu aşmak ve sanatla dünya arasında görsel bir diyalog oluşturmak için transparan tel örgü yüzeyler ve endüstriyel malzemeler kullandığı tasarımlarını hayata geçiren Edoardo Tresoldi, sanatında alan ve alan boyutunu aşmak için şeffaflıkla oynayan ve sanat ile yeryüzü arasında fiziksel sınırlamaları ortadan kaldırmak isteyen bir sanatçı. 9 Ekim Salı günü İTÜ Maçka Kampüsü’nde, Zamanın Ötesinde Tasarım Kâşifleri #6 programı kapsamında, mimarlar, mimarlık öğrencileri, mühendisler ve tasarımcılarla buluşacak Edoardo Tresoldi, Geberit’in 2018 mottosu olan ‘Güvenilir bir ortakla yalnız değilsin” çerçevesinde kamusal alanda gerçekleştirdiği projelerinin tüm detaylarını anlatacak.

Basilica di Siponto, bize titreşim halinde ancak bütüncül bir görüş sunuyor.

Edoardo Tresoldi, alan ve alan boyutunu aşmak için mesh ve endüstriyel materyallerden oluşan şeffaflık oyunlarıyla mimarlık gibi farklı disiplinlerin nasıl ortağı olduğunu paylaşacak. 2013’ten bu yana, ‘genius loci’ (yerin ruhu) ve peyzaj öğeleri çalışması üzerine araştırmalarına odaklanarak kamusal alan projeleri gerçekleştiren Edoardo Tresoldi, Ocak 2017’de Forbes tarafından 30 yaşın altında en etkili 30 Avrupalı sanatçının arasında gösterildi.

Edoardo Tresoldi, yeni neslin önemli sanatçılarından biri olarak gösteriliyor. Fotoğraf: Alessandro Villa

İtalya’da yaşayan sanatçı, heykeller, sahne tasarımları ve hatta bazen daha kapsamlı yerleştirmeler de yapıyor. Sanatçı son çalışmalarından birisini, Dubai’deki Designlab Experience ortaklığıyla, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’deki bir kraliyet etkinliği için üretti. Archetype isimli çalışma, mimari ve doğanın sürekli ilişki içinde olduğunu anlatmak isteyen bir bahçe. Tasarım, 7.000 metrekarelik etkinlik mekânını tamamen kaplıyor. Hem üst taraftan hem de alt tarafından aydınlatılan asma telden kubbeler, kolonlar ve kemerler; yarı geçirgen, hayaletvari bir görünüme sahip. Öte yandan Edoardo Tresoldi, Siponto Arkeoloji Parkı‘nda (İtalya) yer alan erken dönem Hristiyan kilisesini tel örgüleri kullanarak ayağa kaldırdı. ‘Basilica di Siponto’ adlı restitüsyon çalışması, boşluğun içinde yarattığı transparan hacimle ziyaretçilerin ışık ve gölge oyunları arasında bir deneyim yaşamasını sağlıyor.

Sanatçının Etherea isimli bu eseri müzik performanslarını geride bırakacak kadar ilgi gördü.

Ayrıca, Kaliforniya’da düzenlenen Coachella Müzik Festivali’ne de damga vuran Tresoldi, tasarladığı ‘Etherea’ isimli eserle katılımcıların ilgi odağıydı. Etherea, çok boyutlu bir deneyim yaratan müzik performanslarının yanında yer aldı. Enstalasyon, Neoklasik ve Barok mimariden esinlenen üç şeffaf heykelden oluşuyordu. Üç strüktür de şekil olarak birbirinin aynısı olsa da farklı ölçeklerde oluşturulmuştu ve 11, 16 ve 22 metre yüksekliğindeki kurulumlar, sıra halinde tek bir eksene oturtulmuştu. Hayli etkileyici!

9 Ekim Salı günü İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maçka kampüsünde tasarımcı ve mimarlar ile bir araya gelecek olan Edoardo Tresoldi, konferansta; “Yokluk Maddesinden Metafizik Harabeye” konulu -adı bile dikkat çekici- bir konuşma yapacak. Konuşmasının ardından Tresoldi, merak edilen sorulara da yanıt verecek ki hayranı olanlar ya da onu sorularıyla köşeye sıkıştırmak isteyebilecekler için (!) bir şans.

Eser fotoğrafları: Roberto Conte