Yetenekli Bay Michele

 

Alessandro Michele’in ellerinde adeta yeniden şekillenen Gucci, son yıllarda ilhamını sanat dünyasından alıyor. Markanın son ‘sosyal’ koleksiyonlarının başrolünde, bağımsız, genç ve asi sanatçıların dokunuşları göze çarpıyor.

Zeynep Merve Kaya

Gucci’nin kreatif direktörü Alessandro Michele, çarpıcı işbirliklerinin gücünü iyi kavramış, yaratıcı isimlerle sınırları zorlayan işlere imza atmaktan çekinmeyen bir isim. 2015’te markanın başına geçişinden bu yana sanat dünyasına dokunarak, en akla hayale gelmeyecek isimleri lüks moda evinin kapılarından içeri davet eden Michele, bu sayede Gucci’yi geçtiğimiz yılın en ‘sosyal’ markası yapmayı da başardı. Michele, son yıllarda hiçbir markanın olmadığı kadar dışa dönük davrandı ve markasını popüler kültürün yakından takip edilen, ortak özellikleri kendi sanat çevrelerinde asi ruhlarıyla tanınmak olan sanatçı, tasarımcı, terzilerle masaya oturdu. Sokak modasının, yüksek modanın kalıcı oyuncularından biri olacağını ilk gören markalardan biri de Gucci’ydi. Koleksiyonlarında ve defilelerinde bizi farklı diyarlara yolculuklara çıkaran marka, sokak modası detaylarını koleksiyonlarına eklemeye başladı. Ve yavaş yavaş sanat dünyasının yükselen, bağımsız ve genç isimlerine çevirdi rotasını.

 

Coco Capitán, Gucci için duvar yazıları tasarlamıştı.

 

Tarzını ‘çağdaş, eklektik romantizm’ olarak tanımlayan Alessandro Michele, bu aralar 1992 doğumlu İspanyol sanatçı Coco Capitán’la sürdürdükleri çalışmalarla gündemde. İşlerinde basit fontlarla yazılmış, yoruma açık, nüktedan sloganlar kullanan Coco Capitán’ın “Common sense is not that common” gibi aforizmaları, Gucci’nin son koleksiyonunda başrolde. Kıyafetlerden aksesuarlara, koleksiyonunun her alanına dokunan bu sloganlar, New York ve Milano gibi moda başkentlerinde duvar yazıları olarak da karşımıza çıktı. Hatta bugünlerde, Gucci’nin Miami butiğinin duvarlarında da İspanyol sanatçının işlerini görmek mümkün.

 

Coco Capitán & Gucci

İLHAM PERİLERİ

Alessandro Michele’in Instagram’dan yetenek bulma konusunda üstüne yok. Sevdiği sanatçıları önce yakın takibe alan, ardından da Gucci’nin kimliğiyle uyum sağlayacak olanları koleksiyonlarına davet eden Michele’in ses getiren işbirliklerinden biri, renkli ve acayip resimleriyle tanınan, Unskilled Worker adıyla sanat camiasında varlık gösteren Helen Downie ile olmuştu. 2015’te Gucci’nin bir sergi projesi için bir araya gelen ikili, geçtiğimiz yıl bir kapsül koleksiyon yayınladı. “Bazen çizimlerim üzerinde pek de kontrolüm yokmuş gibi geliyor, sanki kendi kendilerini çiziyorlar” diyen Unskilled Worker, Gucci koleksiyonu için rengârenk portrelerle bezeli kazak ve tişörtler, çiçekli bahçe desenli elbiseler, kelebekli ikonik Gucci çantalar tasarlamıştı.

 

Unskilled Worker & Gucci

Unskilled Worker & Gucci

 

Gucci’nin, Instagram’dan işbirlikçi bulma macerası bununla sınırlı değil. Markanın Mayıs 2017’de özel bir tişört koleksiyonuna imza attığı illüstratör Angelica Hicks de Michele’in sosyal medya arkadaşlarından biriydi.

 

Angelica Hicks & Gucci

 

Gucci’nin Instragram’ın gücüne ne kadar değer verdiğini gösteren en önemli proje ise #GUCCIGRAM adıyla karşımıza çıktı. Markanın efsaneleşmiş desenlerine yeni yorumlar getirmeleri için kolaj, resim, multimedya ve fotoğraf alanında usta isimlere ulaştığı bu projede; Amalia Ulman, Ryder Ripps, Ren Hang, Kalen Hollomon gibi sanatçılar, farklı sanat eserlerinden ilham alarak, Gucci’nin Instagram hesabından paylaşılması için çeşitli işler çıkardılar ortaya.

 

#GUCCIGRAM projesi kapsamında, Instagram’da paylaşılan çalışmalardan biri.

 

Sanata bu denli yakın durması, Gucci için bir ilk değildi ve son da olmayacak gibi görünüyor. Marka, her ay bir moda tasarımcısının dünyası üzerine eğilen moda dergisi A Magazine Curated By’la bir birlikteliğe giderek, Hong Kong, Pekin ve Taipei’de sanatseverlerle buluşan bir sergiye imza attı. Gucci evreninin ilham perileri Petra Collins, Coco Capitán ve Gia Coppola’nın dâhil olduğu fotoğraf işleri, farklı yüzyılların sanat ve fotoğraf anlayışı, domestik yaşam, moda gibi konulara dokunuyordu.

 

Gucci’nin, A Magazine Curated By ile olan projesinden bir kare.

 

Tiyatro da Gucci’nin sanat merceğinden bize göz kırptı geçtiğimiz yıl. Markanın, The Wonder Factory adındaki bir atölyede mücevher tasarlayan hayvanların hikâyesini anlattığı Le Marché des Merveilles mücevher koleksiyonunun tanıtımı, seçilmiş Gucci mağazalarını küçük sahnelere dönüştürdü. Koleksiyonun peri masalını andıran havasını yansıtan mağaza düzenlemeleri, illüstratör Phannapast Taychamaythakool’a emanet edilmişti. Kurulan minyatür tiyatro sahneleri, koleksiyondaki gerdanlık, bileklik, küpe, yüzüklerle dekore etmişlerdi.

 

TAKLİT DEĞİL, SAYGI DURUŞU

1980’li yıllarda, Harlem’de Daniel Day adında bir terzi tarafından kurulan Dapper Dan, ABD’nin hip-hop sahnesinde, Louis Vuitton başta olmak üzere ünlü markaların ikonik logolarını –izinsiz- kullanarak yaptığı sokak stili tasarımlarıyla ünlü oldu. 1992’de hakkında açılan pek çok telif davası sebebiyle kapatılan Dapper Dan, günümüzde hâlâ tasarımcılara ve hip-hop sanatçılarına ilham vermeye devam ediyor. Böylesi bir terzi dükkânının Gucci’yle nasıl bir münasebeti olabilir diye düşünebilirsiniz. Bu noktada gözler bir kez daha Alessando Michele’in popüler kültüre saygı duruşu niteliğindeki çabalarına dönüyor.

 

Gucci Cruise 2018 defilesinden, Dapper Dan’in tarzınagöz kırpan bir Alessandro Michele tasarımı.

 

Geçtiğimiz yıl hazırladığı cruise koleksiyonunda, Dapper Dan’in 80’lerde ABD’li olimpik sporcu Diane Dixon için hazırladığı kabarık kollu ve Louis Vuitton logolarıyla bezeli bomber ceketin neredeyse aynısını, bu kez Gucci logolarıyla bezeyip podyuma süren Michele, bir süre eleştiri oklarının hedefi oldu. Dapper Dan’i taklit ettiği söylense bile, Michele’in bu tasarımın ünlü terziye bir saygı duruşu olduğunu açıklaması suları durulttu.

 

Dapper Dan, fotoğraf: Renell Medrano

 

Bu açıklama Dapper Dan’i de tatmin etmiş olacak ki, “Alessandro ve ben iki ayrı paralel evrenin insanlarıyız. Onun tasarımı bu paralel evrenleri bir araya getirdi. Aramızda bir diyalog kurulmasına yol açtı ve kontak kurduk. Deneyimlerimizin ne kadar benzer olduğunu, yetişirken aynı şeyleri yaşadığımızı ve şimdi de benden ilham aldığını gördüm. Yaşananlar beni hiç rahatsız etmemişti aslında. Halk, benden daha agresif yaklaştı konuya” diyen terzi/tasarımcı, şimdilerde Gucci ile büyük bir ortaklığa girmiş durumda. Dapper Dan’in bundan yıllar önce kapanan butiği, Gucci’nin desteğiyle geçtiğimiz günlerde yeniden açıldı. İkilinin 2018 baharında çıkan koleksiyonunun kampanya fotoğrafları da Harlem’de çekildi.