Yeni Sezon, Boş Dolap

Sonbahar/Kış sezonu koleksiyonları yavaş yavaş raflarda yerini almaya başlamışken, yenilere yer açmak için gardırobunuzu hafifletmeye ne dersiniz?

Sina Finance tarafından yayınlanan bir endüstri araştırmasına göre, Çin’deki profesyonel gardırop düzenleyicilerinin sayısı 7.000’den fazla. 2023’te “profesyonel düzenleyici” sektörünün değerinin 60 milyon Dolar’ı aşması bekleniyor. Çinlilerin lüks ürünlerle doldurdukları dolaplarını düzenlemek için birilerine bu kadar muhtaç olmaları, hatta yeni bir iş kolu yaratmalarının pek çok sebebi var. Bunlar arasında en çok öne çıkan; durmak bilmeden alışveriş yapan Çinli zenginlerin artık aldıklarını evlerine sığdıramamaları.

Gerek çevrimiçi e-ticaret sitelerinden, gerek lüks mağazalarından, gerekse de yurt dışı seyahatlerinden aldıkları tasarımcı ürünlerini koyacak yer bulamayan Çinliler, bundan iki yıl kadar önce kendilerini bir gardırop temizliği furyası içinde bulmuş, Çin sosyal medyasındaki (Çin’de tüm Batılı sosyal medya platformları yasak veya kısıtlı erişime sahip. Bu da halkı Çin hükümetinin izninden geçmiş yerel uygulamaları kullanmak zorunda bırakıyor.) “cleanfluencers” nüfusu bir gecede artmıştı. Evleri, dolapları, kısaca hayatı toparlama odaklı içerikler üreten bu temizlik influencer’ları, orta sınıf ve üstünün doğru temizlik yapma veya fazlalıklardan kurtulma tekniklerini öğrenmek için profesyoneller tutmaya başlamasını ve hatta düzenleme kurslarına katılmalarını sağladı. Gerek kendi çabalarıyla gerek profesyoneller yardımıyla fazlalıklarından kurtulanlar, artık istemedikleri lüks tüketim ürünlerini satışa çıkararak hem gelir elde ettiler hem de yenilerine evlerinde yer açtılar.

Neden biz de Çinliler gibi düşünmeyelim? Hayatın her alanında ve her sektörde sürdürülebilirliği savunduğumuz şu dönemde daha fazlasını alabilmek için eskilerinden kurtulma taktiği günümüz şartlarında, özellikle de Türkiye’de, pek işlemeyebilir. Ama yüklerden kurtulmanın hepimize iyi geleceği de bir gerçek.

Moda dünyasının kendini yenilediği, unutulmuş trendlerin küllerinden yeniden doğduğu eylül ayının gelişiyle birlikte Sonbahar/Kış 2022-23 sezonu da açılmış oldu. Tatil bitti. Normal hayatlarımıza geri döndük ve artık muhtemelen önümüzdeki kayak tatiline kadar evdeyiz. Şimdi, gardırobunuzu açıp, yıllardır giymediğiniz, artık bedeninize uymayan, tarzınıza yakışmayan parçaları yeni yuvalara kavuşturmak için uygun an. Bottega Veneta’nın yeni kreatif direktörü Matthieu Blazy’nin kâğıt kadar ince deri kumaşlardan tasarladığı beyaz atletlerin yeni sezonda çok moda olduğu söyleniyor. Prada da benzer atletleri, göğsüne kondurduğu metal Prada logosuyla diriltiyor. Asla modası geçmeyen bomber ceketler bu sezonda Prada, Elie Saab, LaQuan Smith gibi moda evleri tarafından farklı formlarda yorumlanıyor. Yohji Yamamoto’dan Chanel’e, moda evleri kalın yünlü sıcacık kazakları yeniden keşfediyor.

Tüm bunları dolabınızda istiyor ama kapakları açınca artık yüzünüzü güldürmeyen benzerleriyle mi karşılaşıyorsunuz? Onlardan kurtulmanın -elbette ki kendinize uygun gördüğünüz sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde- tam sırası.

Dolap boşaltmak zor bir iştir, eski kıyafetler veya ayakkabılar kolayca bağışlanıp, birilerine verilebilir ama yüksek değerli tasarımcı parçalarından ayrılmak hem çok zordur hem de sizi kârdan çok zarara uğratabilir.

İşe başlamadan önce kendinize sormanız gereken bazı sorular var: “Bu bana hâlâ oluyor mu?”, “Bunu son bir yılda kullandım mı?”, “Bunu bugün bir mağazada görsem, satın alır mıydım?”, “İçinde nasıl görünüyorum?”, “Bu çantayla takım yapabileceğim bir ayakkabım var mı?” ve çok daha fazlası.

Düğmeleri bile adını asla doğru öğrenemeyeceğiniz uzak bir Fransız köyündeki atölyedeki zanaatkârlar tarafından elde boyanmış yüksek fiyatlı çantanızı sırf onu artık kullanmıyorsunuz diye bağış kutusuna atmanız elbette mümkün değil. (Bazıları, gerçek zenginliğin bunu yapabilecek kadar cesur ve alçakgönüllü olmak olduğunu söyleyebilir!) Ona ödediğiniz parayı, anılarınızı, o parçanın popüler kültürdeki yerini, iyi veya kötü şöhretini, ona sahip olmanın prestijini düşünürsünüz. Karar veremiyorsanız, siz de Çinliler gibi bir profesyonelden yardım alabilirsiniz.

Türkiye’de ev düzenleme sektörü her geçen gün gelişiyor ve bu işi profesyonel olarak yapanlar içinde tüm eve odaklananlar da var, sadece ardiyelere, mutfaklara, banyo temizliğine veya yatak odalarına odaklananlar da. Eğer kendinize uygun bir ev temizleme uzmanı bulamazsanız, gardırobunuzu düzenlerken zenginleştirmek de istiyorsanız, kişisel stil danışmanlarıyla çalışabilirsiniz. Bu profesyoneller, dolap temizliği konusunda size en çok yardımı dokunacak kişilerdir. Size sadece nerede ne giyeceğinizi söyleyip sizin için alışverişe çıkmazlar. İşe birbirinizi tanıyarak başlar, danışmanınıza fikirlerinizi, beğendiğiniz tarzları, özgüvenli olduğunuz yönlerinizi anlatabilir, hayatınızın her alanında içinde bulunduğunuz ortamları onlarla paylaşarak tarzınızı anlatıp, size özel bir tarz yaratmalarına yardımcı olabilirsiniz. Doğru bir stil danışmanı, gerçek benliğinizi ve tarzınızı bulmanız için biçilmiş kaftandır.

Dilerseniz onlardan gardırobunuzdaki lüks ürünlerin azaltılması için tüyolar da isteyebilirsiniz. Profesyonellerin engin moda bilgisi, çantanızın, hatta mücevherlerinizin bile şimdiki değerini ve ileride kazanacağı maddi-manevi değeri tartmakta işe yarayabilir. Onların yönlendirmesiyle eski çantanızı doğru bağış kurumu aracılığıyla birkaç yüz güldürmek için bağışlayabilir, yardım sağlama amaçlı açık arttırmalarda satılması için bağış kurumlarına veya müzayedelere teslim edebilir, artık herkesin kullandığı lüks ikinci el sitelerinde satışa çıkarabilir, hatta lüks ikinci el ürünler satan güvenilir butiklere teslim edip satıştan komisyon kazanabilirsiniz.

Bu aşamaya gelmek için önce eşyalarınızdan ayrılmaya hazır olmanız gerekiyor. Artık yaşam tarzınıza uymayan parçaları bir kenara ayırmakla işe başlayın. Sebebi her ne olursa olsun, ister kıyafet ister özel üretim bir saat, gidecekler yığınınızda yer alabilir, üzülmeyin. Kenarda oluşan koleksiyonunuzu objektif bir bakış açısıyla görmeye çalışın. Bazı parçaların sizin için özel anlamı olabilir, ama sırf bu sebeple bir “ürüne” bağlanmak ileride istifçiliğe dönüşebilir. Eğer bir çantanın dolabınızda durdukça tozlandığını, deri kalitesinin düştüğünü, formunun bozulduğunu düşünüyorsanız ve onu pamuklara sarıp özel ısıtmalı/soğutmalı odalarda cam akvaryumlarda saklayamıyorsanız, kenardaki koleksiyonunuza katın.

Tüm bunları yaparken, hâlihazırda kullandığınız parçaları da gözden geçirmekte fayda var. Giden şeye üzülmek yerine kalanların hayatınıza nasıl anlam kattığına, nasıl işinize yaradığına veya üzerinizde ne kadar harika durduğuna odaklanın.

Bu tür temizliklerde pişmanlık er ya da geç sizi bulur. Ama sizi yönetmesine asla izin vermeyin. Hepimiz yüksek fiyatlı veya sevdiğimiz birinden hediye gelen bir parçadan ayrılırken pişmanlık hissederiz. O parçaya ilk sahip olduğunuz ana gitmeye çalışın; mutluluğunuzu, hemen aklınıza gelen kombin fikirlerini, tatil bavulunuzda çoktan hazır olan yerini veya görenlerden alacağınız iltifatları… Hâlâ aynı şeyleri hissetmiyor musunuz? Kurtulun gitsin.

Zeynep Merve Kaya