Yeni Gelecek: Veri Merkezleri

Dijitalleşen dünyamızın geleceği ve kalkınması, son teknoloji veri merkezlerinde yatıyor olabilir.

Veri merkezleri, çeşitli dikey sektörlerin ihtiyaçlarını karşılayarak çözümler üretiyor. En basit tabiriyle her gün üretilen milyarlarca veri; veri merkezlerinde saklanıyor, iletiliyor ve aktarılıyor. Büyük veriyi en çok kullanan sektörler arasında bankacılık ve finans, sağlık hizmetleri, telekomünikasyon, lojistik ve seyahat ilk sıralarda yer alıyor. Bu ve benzeri sektörlerde faaliyet gösteren her boyutta işletme, ürettikleri ya da kullandıkları her türden veri için veri merkezine ihtiyaç duyuyor.

Özellikle KOBİ’ler ihtiyaçları doğrultusunda veri merkezlerinden hizmet alarak yatırım maliyetlerinde büyük tasarruf sağlıyor. Tercih ettikleri veri merkezinden barındırma, bulut, güvenlik ve yönetilen hizmetler ihtiyaçlarını karşılayarak yüksek yatırım maliyetlerini ve ayrıca bakım-operasyonel maliyetlerini ortadan kaldırıyorlar.

Günümüzde verinin, özellikle de büyük verinin önemi tartışılmaz. Henüz 2006’da, ünlü matematikçi ve bilişimci Clive Humby, bu önemi tüm dünyaya “Data is the new oil”, “Veri, yeni petroldür” sözüyle duyurmuştu. Tüm dünyanın dijitalleştiği bu dönemde çok kritik bir gereksinim olarak karşımıza çıkan veri merkezleri; 2025 yılına kadar beklenen 175 zetabaytlık veri büyümesiyle bilgi alımında, hesaplanmasında, depolanmasında ve yönetiminde daha da önem kazanacak.

Veri merkezlerinin tasarımdan uygulamaya, sürdürülebilir ve esnek mühendislik ve teknoloji ile projelendirilmesi, veri merkezlerinin güvenilirliğini ve uzun ömürlülüğünü sağlamada en önemli etkenler.

Türkiye’nin en gelişmiş veri merkezi Star of Bosphorus, dünyada sayılı uygulanan yapısal tasarımıyla fark yaratıyor. Star of Bosphorus Veri Merkezi’nde deprem etkisini en aza indirmeye yönelik olarak tasarlanmış yapısal sismik izolasyon ile kesintisiz çalışma ve yüksek standartlarda veri güvenliği bulunuyor. Star of Bosphorus, 138 sismik izolatör üzerinde, dünyada kabul görmüş FEMA standartları doğrultusunda inşa edildi. Son 2.500 yıl içindeki sismik olayların korelasyonu dikkate alınarak depremde operasyonun devamlılığını sağlamak üzere tasarlanan Star of Bosphorus Veri Merkezi Türkiye’de bu alanda ilk.

En gelişmiş soğutma ve güç dağıtım teknolojilerini kullanan Star of Bosphorus Veri Merkezi ayrıca, iki ayrı binada yer alan dört veri merkezi modülü ile ölçeklenebilir bir tasarıma sahip. Her bir modül iki adet veri holü içeriyor ve her modül; güç, soğutma, yangın önleme ve fiziki güvenlik sistemleri ile kendi altyapısı dahilinde faaliyet gösteriyor. Bu modüler yapı sayesinde her bir modülün kendi içinde etkin bir şekilde çalışması sağlanıyor ve sınıfının en iyisi donanımlarının entegre şekilde kullanımı ile maksimum verimlilik garanti ediliyor.

Konumlandıkları çevreden faydalanmak üzere tasarlanmış yeni veri merkezi yapıları ortaya çıkan bir başka trend. Günümüzde birçok kuruluş, okyanusta faaliyet gösteren veri merkezleriyle denemeler yapıyor. Bu yapılar, ortamlarını ve kaynaklarını, sunucuları doğal yollarla ve düşük maliyetle soğutmak için kullanıyor. Okyanusu doğal soğutma için kullanmanın en ilerici örneklerinden biri olarak Microsoft’un İskoçya sahilindeki küçük bir silindirik veri merkezini sular altında bırakmasını gösterebiliriz. Bu veri merkezi, kıyıdan gelen gelgit ve dalga kaynaklarının yanı sıra, kıyıdaki rüzgâr ve güneş kaynaklı üretilen yenilenebilir elektriğin %100’ünü işletiyor. Altyapı, ısı egzozunu dağıtmak için ise okyanusu kullanıyor. Hâlâ erken aşamada olmasına rağmen bu proje gelecekteki okyanus veri merkezlerinin ilk işareti olabilir.

Küresel çapta tüm elektrik tüketiminin %3’ü veri merkezlerinden geliyor ve bu sayı her geçen gün giderek artıyor. İsveçli araştırmacı Anders Andrae, daha verimli enerji kaynaklarına geçilip sistemlerin verimi artırılmazsa 2025 yılında dünya çapında üretilen enerjinin %20’sinin veri merkezlerinde kullanılacağını, karbon ayak izinin ise küresel değerin %5,5’ini oluşturacağını öngördü.

İleriye dönük olarak veri merkezlerinin emisyonları azaltması için iki yol bulunuyor: Veri merkezi içindeki enerji kullanımını daha verimli hale getirmek ve kullanılan enerjinin temiz olduğundan emin olmak. Veri merkezi içerisinde yapılacak küçük değişiklikler bile önemli enerji tasarruflarına yardımcı olmak ve emisyonları azaltmak için yeterli.

Star of Bosphorus tüm ekipman, ekip ve çevre güvenliğini sağlayan, LEED sertifikalı çevresel sorumluluk sahibi bir veri merkezi. Doğa ve çevre koruması dikkate alınarak tasarlanan mekanik sistemlerle donatılan merkez, aktif soğutma kullanımında %10’luk azalma ile güç tasarrufu ve karbon ayak izi optimizasyonu sağlarken, aküsüz tasarıma sahip dinamik Dizel Rotary UPS‘ler (DRUPS) sayesinde çevreci operasyonlara imza atıyor.

Dünya, veri merkezleri konusunda çok önemli adımlar atarken, NGN de Star of Bosphorus Veri Merkezi’ni hayata geçirerek Türkiye’nin dijitalleşmesine katkı sundu. Türkiye‘de Uptime Enstitüsü Tier III tasarım & tesis sertifikasına sahip ilk “operatör bağımsız” ticari veri merkezi olan Star of Bosphorus Veri Merkezi, 16 MW toplam gücü ve yaklaşık 5.000 metrekarelik beyaz alanda 2.000’in üzerinde standart kabinetin işletimini gerçekleştiriyor.

Merkez, şirketlere danışmanlık, bulut uygulama yönetimi, felaket kurtarma, yedekleme ve iș sürekliliği, güvenlik, veri depolama, barındırma olmak üzere geniș bir yelpazede, uluslararası standartlarda veri merkezi hizmetleri sunuyor. Kurumsallığındaki çeviklik ile müşterilerin tercihi olan NGN hızlı ve alternatif çözümler üretebilme, sorulara hızlı cevap verebilme gibi özellikleriyle fark yaratırken; Star of Bosphorus Veri Merkezi yedeklilik senaryoları ile rakiplerinin önüne geçiyor. Tüm teknik sistemlerin yedeklemesi bulunan Star of Bosphorus Veri Merkezi’nde personel sayısından, işletme yönetimi, malzeme kalitesi ve tedarik yönetimine kadar detaycı bir yaklaşımla operasyonel süreklilik garantileniyor. Herhangi bir afet ya da elektrik kesintisi gibi acil durumlarda sunulan kesintisiz hizmetle veri bütünlüğü korunarak olası kayıpların önüne geçiliyor.

Veri merkezleri dünyanın büyüyen teknolojik odağının merkezinde yer alıyor ve süreç içerisinde kendi fiziksel dönüşümlerini deneyimliyorlar. CB Insights platformunun Pazar Boyutlandırma raporuna aracına göre, küresel veri merkezi hizmet pazarının 2020 yılına kadar 228 milyar Dolar’a ulaşacağı tahmin ediliyor.

Peki, lüks markalar veri merkezlerini kullanırlarsa ne yönde fayda sağlar? Öncelikle lüks marka satışlarının %85’i veri tabanında kayıtlı müşterilerden geliyor. Müşteri verilerinden hareketle markalar müşterilerin yaşam tarzlarını ve satın alma davranışlarını analiz etme, uzun vadeli etkileşim kurma ve yeni fırsatları belirleme imkânına sahip oluyorlar. Özel ve değerli müşteri bilgilerini depolamak ve güvenle saklamak hayati önem taşıyor. Lüks markaların, veri kaybını veya veri bozulmasını önlemek için sıkı erişim politikalarıyla kapsamlı ve düzenli güvenlik denetimleri gerçekleştirmeleri gerekiyor. Tüm bu kıymetli verileri hem fiziksel hem siber güvenlik önlemleriyle kuşatılmış bir veri merkezinde muhafaza etmek önemli bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. Lüks markaların bu güvenliği sağladıktan sonra da yine işin uzmanından 7/24 izleme, güvenlik çözümleri ve büyük veri analitiği gibi katma değerli hizmetler almaları ve böylece kendi işlerine odaklanarak karlılığı artırmaları en doğru yaklaşım olacaktır.”

Müfit Süer’in Genel Müdür Yardımcısı olduğu teknoloji grubu NGN, yaklaşık 150 milyon Dolar’lık yatırımla Türkiye’nin en büyük veri merkezlerinden Star of Bosphorus’u hayata geçirdi.