Urart’ın Objeleri

Urart’ın mücevherleri kadar antik çağdan ilham alarak tasarladığı her bir obje kendi hikâyesini yazıyor.

Öykü yazmayı severim, en az okumak ve izlemek kadar… Bir detaydan bir hikâye kaleme alabilirim, ister gerçek ister gerçek üstü! Bazı insanlar, binalar ve eşyalar yazıyla uğraşan birçok kişiye olduğu gibi bana da ilham verir. Ancak Urart’ın objeleri, öyküyü benim yerime yazıyor. Marka hikâyesini neredeyse 50 yıldır özenle yazdığı gibi…

Urart’ın mücevherleri ve objeleri arasında seçim yapmam gerekse -ki bu pek kolay olmazdı- hayatımın bir parçası haline gelmesi çok daha mümkün olan objelerini seçerdim. Markanın obje tasarımları, İstanbul Roma, Bizans, Osmanlı’nın estetik ve kültür mozaiğini bir arada sunarken, o dönem yaşanan duyguları dahi aktarmayı başaran eşsiz çizgi ve siluetler ortaya koyuyor. Tasarımlardaki figürleri görünce insan kendini düşüncelere dalmaktan, Anadolu’da ya da Bizans’taki yaşama dair beyin jimnastiği yapmaktan alıkoyamıyor.

Birçok ilke imza atan marka, 1989 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesi ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi‘nin kapılarını açtığı ilk mücevher firması olmanın avantajını kullanma konusunda hayli başarılı. Aynı zamanda New York Metropolitan Müzesi, İngiliz Kraliyet Akademisi, Toronto Aga Khan Müzesi’ne özel ürün tasarlayan ilk Türk markası olan Urart Yönetim Kurulu Başkanı ve Kreatif Direktör Erol Sağmanlı, “Müzeye girdiğimiz o gün yıllardır günışığı görmemiş, eşsiz hazinelere dokunurken inanılmaz bir heyecan hissetmiştim. Estetik ve oranlarıyla, üstelik yalnızca basit el aletleriyle üretilen gelişmiş işçiliğiyle antik çağın mücevherleri ve tasarımları, gerçekten olağanüstüydü. Bugün hâlâ o duygularla, özgün tasarımlarımız ve materyalin özelliklerine saygı duyan yüksek nitelikli işçiliğimizle bu mükemmelliği sürdürüyoruz. Bu yaklaşımımız sektörde ‘Urart tarzı’ oluşmasını sağladı” diyor.

Mücevher tasarımlarında altın, değerli, yarı değerli taşlar, beyaz altın ve gümüş kullanan marka, ev ve ofis objelerinde Limoges porselenler, Murano camlar, farklı türde mermerler, bronz, gümüş, çelik, deri gibi malzemelerle çalışıyor. Yemek takımlarından şarap kadehlerine, zeytin çatalından yemek bıçağına, mektup açacağından zarf kutusuna, kokulu mumdan hediye kutularına kadar birçok obje tasarımına imza atan Urart’ın tüm bu tasarımlarında değişmez olan, özgünlük ve yüksek nitelikli işçilik… Elimde tuttuğum bir çanağın incelikli işlemelerini incelerken emin olduğum bir şey var ki, URART kullanıcısı, duygularını seçtiği bu özel parçalarla ifade eden -en az URART kadar- tutkulu ve derin bir kişilik!