Tuna Albayrak ile Kahve Molası
Yaklaşık 25 yıldır amatör olarak, dört yıldır da profesyonel anlamda klasik otomobillerle ilgileniyor ve koleksiyon yapıyor Tuna Albayrak. Hobisini işine dönüştürerek, Klakson Rent a Classic isminde bir klasik otomobil kiralama şirketi kuran Albayrak; “Eski olan her şeye tutku ile bağlıyım, bu bir gramofon, bir dolap, bir çaydanlık olabilir; benim için hiç önemli değil” diyor. “Yeter ki içinde yaşanmışlık olsun.”
Koleksiyonunuzdaki en genç ve en yaşlı otomobil hangisi?
Müzemizde bulunan en yaşlı otomobil, 1903 Cadillac; en genç otomobiliyse 1979 Mercedes-Benz. Kendi koleksiyonumdaki en yaşlı otomobil ise 1950 Buick. En genci de 1974 Volkswagen 1303, yani Kaplumbağa. Müze koleksiyonuna en son 1963 model Volkswagen T1 Samba Bus eklendi. Okuyucularınızın anlayabileceği şekilde söylersek; hippi minibüsü.
Klasik otomobilleri hayatın içine nasıl dâhil ediyorsunuz?
Onlar sürekli hayatının içinde zaten; koşulların elverdiği her an klasik otomobil kullanırım, imkânım varsa bir klasik otomobil restore ederim, hiç bir şey yapamazsam da sanayiye giderim veya oyuncaklarını alırım. Arkadaşlarımın çoğu klasikçidir, sohbetlerimiz hep klasik otomobiller üstüne olur. Oğlum klasik otomobil meraklısı, işim de onlarla… Yani ben onları hayatıma dahil etmiyorum, hayatım onlar diyebiliriz.
Klasik otomobil tutkunlarına önereceğiniz kitaplar, film veya belgeseller var mı?
Türkiye’de bu konu üzerine yazılmış fazla kitap yok ama yurtdışında takip edebileceğiniz Hemmings dergisi var. AACA’in (Antique Automobile Club of Amerika) çıkardığı yayımlar da var ama elbette her şeyde olduğu gibi internet bu konuda da bir derya.
Sizce, 2000’li yıllarda çıkan modellerden hangisi bundan on yıllar sonra klasik olarak kabul edilecek?
Hiç kuşkusuz 2000 Model Ferrari Maranello kesinlikle önemli bir klasik olarak yerini alacaktır.
Mekaniğe olan tutkunuz sadece otomobillerle mi sınırlı?
Otomobiller kadar olmasa da saatler de ilgimi çekiyor tabii Vacheron Constantin, IWC favori saat markalarım.
Sizin için lüks nedir? Lüksün son yıllarda bir deneyime dönüşmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Lüks kavramı izafi bence; arzu edilip, imkân dâhilinde ulaşılamayan her şey lükstür. Aslında tam da benim Klakson’u kurarken yola çıkış amacım ile ilgili bir soru bu; ben de işimi kurarken pek çok insan için lüks olarak nitelendirilen klasik otomobilleri ulaşılmaz olmaktan çıkardım, insanların normal şartlarda ancak müzede görebilecekleri otomobilleri deneyimleme, kullanma fırsatı yarattım. Her ticari kuruluşun birinci amacı para kazanmaktır ama diyebilirim ki lüksü deneyimleme imkânı sağlamak aynı derecede önemli oldu benim için.
Bugüne kadar unutmadığınız, sizi başarıya taşıdığını düşündüğünüz tavsiye?
Şu dünyadaki en mutlu kişi mutluluk verendir. Benim için en büyük başarı mutlu olmaktır ve ben, mutlu ettikçe mutlu olan insanlardanım.
Teknolojiyle aranız nasıl?
Pek iyi sayılmaz aslında. Akıllı telefon kullanıyorum tabii, o benim kurtarıcım. Bütün işlerimi onunla yapabiliyorum.
Telefonunuzda en sık kullandığınız uygulama hangisi?
Stilinizi nasıl tanımlarsınız?
Kendi bedeninizi, neyi taşıyıp neyi taşıyamayacağınızı bilmek, en az nerede nasıl giyinilmesi gerektiğini bilmek kadar önemli. Ben klasik tarzı daha iyi taşıdığımı düşünüyorum. Mümkün olsa 1950’lerin tarzı dışına hiç çıkmam.
En son başardığınız şey neydi?
Shop&Miles dergisinde klasik otomobil hizmeti veren ilk firma olarak yer almamız, benim için büyük başarı. Sektörümüm ilk ve tek kadın işvereni olamam da öyle.
Günün sonu geldi, eve girdiniz; ilk yaptığınız şey ne oluyor?
Rahat bir şeyler giymek, çocuklarımla ilgilenmek ve vakit varsa gramofonda biraz müzik dinlemek.
En son nereye seyahat ettiniz? 2019’da ilk gitmek istediğiniz yer neresi?
En son İspanya’da Bilbao’ya gittim. 2019’da ise Tayland’a gitme planım var.
Sık sık gittiğiniz bir otel var mı?
Gittiğim yerde butik, özgün oteller varsa tercihimi onlardan yana yaparım. Türkiye’de Swissôtel benim için bir alışkanlıktır, yurtdışındaysa Shangri-la zincirini tercih ederim.
En sevdiğiniz restoran hangisi?
Et restoranı olarak Beyti’yi, balık restoranı olarak Yüksel Balık’ı seviyorum. Kebap yemeyi de çok severim, tercihimse Ataşehir’deki Adana Dostlar Kebapçısı olur.