Sürdürülebilir ve Etik Üretim
Aşırı tüketim, pahalılık ve elitizm gibi kavramlarla bağdaştırılan lüks endüstrisi; yeni kuşakların değişen değerlerine artık ayak uydurmak zorunda. Günümüzün tüketicileri için etik değerler ön planda; tüketim alışkanlıkları ve seçimleri de bu değişen değer yargılarına göre şekillenmeye başlıyor. Artık bir ürün satın alırken (buna lüks ürünler de dâhil) çevrecilik, hayvan hakları, üretim ve işçilik sürecinde uygulanan etik kurallar ve toplumsal fayda gibi etkenler de göz önünde bulunduruluyor. Özellikle Y kuşağından olan varlıklı bireyler tercih ettikleri lüks markaların bulundukları topluma ve çevreye duyarlı olmalarını, olumlu yönde etki sağlamalarını istiyor; bu değerlere sahip çıkan markaların üst segment ürünlerine harcama yapmaya meyilli oluyorlar. Şeffaflık ve orijinalliğe öncelik veren bu kuşak, satın aldıkları markaların kendi değerlerini yansıtmaları gerektiğini düşünüyor.
Dijital Dünya
Tüm endüstrilere dokunan teknolojik gelişmelerin lüks piyasası üzerindeki en büyük etkisi, e-ticaretin yükselişi ve markaları çoklu kanal stratejisiyle çalışmaya itmesi. Lüks tüketim markalarının gelecekteki başarıları, dijital dünyayla iç içe büyüyen kuşaklarla olan iletişimlerine ve pazarlama stratejilerine bağlı. Dijital hizmetlerin kolayca kullanılabilir hale gelmesi, özellikle genç tüketicilerin marka tercihlerini artık sosyal medya aracıyla belli etmesine olanak sağlıyor.
Dolayısıyla günümüzde neredeyse her marka geleneksel tüketici tercih ve seçimlerini de göz önünde bulundurarak, kendilerine özel bir sosyal medya stratejisi tasarlıyor. Bu stratejiler arasında yeni bir koleksiyonu ilk önce sosyal medyada paylaşmak da yer alıyor. Geleneksel marka değerlerini zedelemek istemeyen markalar ise karakteristiklerini vurgulayan sosyal medya pazarlama tekniklerini tercih ediyor. Lüks markalar aynı zamanda ürün ve hizmetlerini hedef kitlelere tanıtırken influencer’lar veya blogger’lar ile de anlaşıyorlar. Örneğin, ünlü blogger Mr. Bags, Çin’de bu alanda adeta bir kurum haline gelmiş. Moda alanında çalışan İtalyan iş insanı Chiara Ferragni de lüks ürünlerin tanıtımı söz konusu olduğunda ilk akla gelenlerden biri.
Çin’in Yükselişi
McKinsey tarafından yayınlanan Çin Lüks Tüketim Raporu 2019, ülkenin genç kesiminin küresel lüks tüketim endüstrisini yeniden şekillendireceğinin altını çiziyor. Ülkelerinde yükselen gökdelenlerle beraber ailelerinin kazançlarının da giderek yükseldiğine şahit olan Çin’in genç kuşağı; lüks tüketim sayesinde kendilerini toplumun geri kalan kesiminden ayrıştırarak sosyal tırmanışa geçmenin keyfini çıkarıyor. Çin’in küresel bir süper güç olarak yükseldiği dönemde yetişen kuşaklar, ülke ekonomisinin hızlı ve kesintisiz biçimde büyümesinden ilk istifade eden jenerasyon.
Deloitte’ın Lüks Tüketimin Küresel Güçleri 2019 raporu ise, Çin ekonomisinin 2018’de 28 yıldan bu yana ilk kez yavaşladığına dikkat çekiyor. Buna rağmen, Çinli tüketicilerin lüks tüketimleri hem kendi ülkeleri hem de yurtdışında artış gösterdiğinden, lüks ürün satışları aynı noktalarda benzer ilerleme gösteriyor. Made in China 2025, Çin’i kendine yetebilen bir teknoloji devi haline getirmeyi hedefleyen bir girişim. Çin’in devlet borcunu azaltmak için izleyebileceği bir başka strateji ise borsaya yatırım yapmak ve devlete ait piyasanın öncü şirketlerinin hisselerinin satışını yapmak olacaktır.