Sirena Marine’in 24 Metrelik Yeni Yatı Sirena 88

Türk tekne üreticisi Sirena Marine’in 24 metrelik yeni yatı Sirena 88, Tuzla’da denize indirildi.

Lüks, performans ve eğlenceyi 30 metrelik bir tekne hacminde buluşturan, sınıfının en geniş teknesi olma özelliğini taşıyan Sirena 88, dünyaca ünlü tasarımcılar German Frers ve Cor D. Rover’ın imzasını taşıyor. Yat; yükseltilmiş kaptan köşkü, beş kamarası ve panoramik manzaraya sahip ana kamarasıyla olağanüstü bir hacme sahip. Yerden tavanın yarısına kadar yükselen cam paneller, kamaralara benzersiz bir aydınlık veriyor.

Sirena 88’in ana güvertedeki yemek masasında 10 kişi ağırlanabiliyor, kıç tarafındaki oturma grubu ise yine konuklarla zaman geçirmek için keyifli bir ortam sunuyor. Ön güvertedeki güneşlenme alanı tekneyi lüks bir beach club’a dönüştürüyor. Kokteyl masası, yemek masası, barı ve opsiyonel jakuzisiyle Sirena 88‘in flybridge’i ise başlı başına bir sosyalleşme alanı olarak dikkat çekiyor.

Sirena 88′in verimli ve güçlü performansının altında, yüksek teknoloji yatıyor. Yat daha hafif bir gövde ve daha dengeli bir seyir için karbon fiberden üretilmiş. Maksimum hızı 25 knot’a kadar çıkabilen yatın, 9 knot’ta 2.430 deniz miline ulaşması hedefleniyor. Üstelik bu gücüne rağmen, bu boyda bir teknede rastlanamayacak bir sessizliğe de sahip.

Sadece 24 metre olmasına rağmen dışarıdan bakınca görünenden çok daha geniş alan sağlayan bir iç hacme sahip olan yatın tasarımının emanet edildiği German Frers ve Cor D. Rover, kısıtlı uzunlukta bu kadar hacimli bir tekne yaratma sürecinin onlar için bir ilham kaynağı olduğunu anlatıyorlar. German Frers, piyasanın ve müşterinin ihtiyaçları ile beklentilerini karşılayabilen bir tasarım yaratmanın kendisini en çok motive eden etken olduğundan bahsediyor. Frers, “Bir tekne tasarlarken sürecin başından sonuna kadar daima ‘orta yolu bulma’ zorunluluğu olur. Çeşitli değişkenler vardır; hız, fonksiyon, estetik, zor hava şartlarına dayanıklılık gibi. Bana en fazla ilham veren şey bu elementler arasında bir denge ve uyumluluk yakalamak ve hepsini bir tasarımda birleştirebilmek. Sirena 88’in performansını da göz önünde bulundurunca harika bir konseptin ortaya çıktığına inanıyorum” diyor. Sirena 88’i bir “cep süperyatı” olarak tanımlayan Cor D. Rover, 40-50 metrelik süperyatlarda rastlanabilecek sayıda kabin teslim ettiklerini ve bunu daha uygun bir bütçeyle ve daha küçük bir alanda yapmayı başardıklarını belirtiyor. Sirena 88’in iç tasarımının sade bir zarafete sahip ve aşırı şatafattan uzak olduğunu söyleyen Rover, teknenin işçiliğindeki güzelliğin detaylarda saklı olduğunu da ekliyor. Rover, “Amacımız global piyasaya göre bir tekne tasarlamaktı; ABD piyasası için hacim, Avrupa için ise estetik açıdan etkileyici bir tekne yapmak gerekiyor. Bu iki öğeyi birleştirirseniz dünyanın her yerinde satabileceğiniz bir tekne inşa etmiş oluyorsunuz ve bunu başardığımıza inanıyorum” diyor. Birbirleriyle olduğu kadar Türkiye’deki ekiple de çok uyumlu, disiplinli bir şekilde çalıştıklarına değinen tasarımcılar, Sirena 88 ve kardeş tekneleriyle özgün ve tanınabilir bir tasarıma imza attıkları için mutlu olduklarını söylüyorlar.