Sirena Marine Başarısının Sırrını, Sirena Marine Ticari Direktörü Ali Onger Anlatıyor
#1 Sirena Marine’i başarılı kılan nedir?
Türkiye’nin önde gelen gruplarından Kıraça Holding çatısı altında faaliyet
gösteriyoruz. Sirena Marine’i, 2006’da Kıraça Holding Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç kurdu. Bugün CEO olan İpek Kıraç da denize, tekne ve yelkenlilere tutkun bir insan. Kıraça Holding tesisleri zaten otomotiv yedek parça üreten, Karsan ile otomotiv sektörüne ürün sunan bir yapıya sahipti. Yani tekne yapmak için her şeye sahiptik. Böylece bilgi, deneyim, tutku ve aşkla üretimine başladık. Azuree 40 ile yelkenli üretmeye başladık. Azimut için yeni modeller geliştirdik, ardından üst segmente geçtik.
Azimut işbirliğindeki tecrübemizi Sirena Yachts’a taşıdık ve kendi markamızı yarattık. Azimut-Benetti grubuyla olan işbirliğimizi 2008’de ortaklığa dönüştürdük. Sirena Marine’i Türkiye’nin ilk seri yat üreticisi haline getirdik. Bugün ödüllü Euphoria ve Azuree yelkenlilerinin üretimini ve Sirena Yachts markası altında da tekne üretimi yapıyoruz. Teknik bilgimiz, yetişmiş iş gücümüz ve güçlü sermayemizle Bursa, Orhangazi’deki tersanemizde üretim yapıp dünyanın dört bir yanına ihraç ediyoruz. Mobilya üretimi dâhil her şeyi kendi bünyemizde çözüyoruz. Bu entegre üretim sayesinde dünyada hiçbir seri üretim yapan markanın sunamayacağı opsiyonları müşterilerimize sunabiliyoruz.
#2 Sirena Marine’i nasıl geleceğe taşıyacaksınız?
Adetsel yerine boyut olarak büyümeyi hedefliyoruz. Böylelikle ciroyu yükseltirken daha kârlı olacağız. Dünyada tercih edilen ilk beş markadan biri olmak, kendi segmentimizde en iyisi olmak istiyoruz. Güçlü satış ağı da bizi geleceğe taşıyacak önemli unsurlardan biri. Bu yüzden her yıl 14 fuara katılıyor, dünyanın dört bir yanına bayilik veriyoruz.
Örneğin, konsinye yapmak yerine bayilerin tekneyi satın alarak önlerindeki marinaya koymasını istiyoruz. Şu ana kadar tüm bayilerimiz aldıkları her tekneyi satmayı başardı. Geçen yıl katıldığımız Japan International Boat Show’da Sirena 58’in satışını gerçekleştirerek Japonya’ya seri üretim motoryat satan ilk ve tek Türk şirketi olduk.
#3 Şu anda kaç metrelik tekneler üretme kapasitesine sahipsiniz?
Bugüne kadar 30 metre altında tekneler ürettik. Önümüzdeki dönemde daha büyüklerini hedefliyoruz. Orhangazi’deki tesisimizin yanı sıra RMK Marine’deki hangarımızı da hizmete açtık. Burada artık 45 metreye kadar tekne üretebilecek, yeni bir lige adım atabileceğiz. Nisan 2017 itibarıyla T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onaylı Ar&Ge Merkezi olmaya hak kazandık. Ciromuzun %3’ünü Ar&Ge’ye ayırıyoruz.
#4 “Türkiye’nin ilk seri tekne üreticisi” olmak sizin için ne anlama geliyor ?
Biz, Türkiye’nin en büyük seri üretim yapan motoryat markasıyız. Yani talebe göre üretmiyoruz; biz üretiyoruz, talep doğuyor. Türkiye, metraj bazında dünyanın dördüncü en büyük deniz aracı üreticisi. 10 yıllık bir marka olmamıza rağmen yılda 35-40 motoryat üretebiliyoruz.
Dünyada %1’lik, bir hedef kitleye hitap eden bir marka için gerçekten iyi bir yerdeyiz. 30 metre altındaki motoryat kategorisinde en büyük seri üretici olarak; kalite/fiyat dengemiz ile sadece Türkiye’de değil dünyada da ciddi bir fark yaratıyoruz.
#5 Sürdürülebilirlik politikanız nasıl?
Düşük karbon salınımı yapan, verimli ve güçlü tekneler yapmak üzere yola çıktık. Bu yüzden dünyaca ünlü tasarımcılarla çalışıyoruz. Örneğin, Arjantinli tasarımcımız Germán Frers, hayatı boyunca yelkenli tasarladığı için verimliliği ön planda tutuyor. Verimlilikten kastımız; düşük hızlarda düşük yakıt tüketimiyle uzun yollar gidilebilmesi. Böylece teknelerimiz doğaya çok daha az karbon salınımı yaparken müşterilerimizin performans beklentilerini de karşılayabiliyor.
#6 Sirena 88’i amiral geminiz olarak seçme sebebiniz neydi?
Sirena Yachts markası altında, CE standardında üretilebilecek en büyük Sirena 88 aynı zamanda daha büyük tekneler üretebileceğimizi, farklı bir lig olan bu kategoriye de hazır olduğumuzu gösteriyor. Yani amiral gemimiz bize yeni rotalar çiziyor, yeni ufukları işaret ediyor. Bugüne kadar 400’ü aşkın tekne ürettik. Bunlar şu anda dünyanın dört bir yanında yüzüyor.
Önümüzdeki yıl 78’i de üretmeyi planlıyoruz. Burada aslında otomotivde olduğu gibi bir aile oluşturmayı hedefliyoruz. Bu aile oluşturulduktan sonra yeni bir lige, daha büyük teknelere geçeceğiz.