Santos de Cartier: İmkansızın Hikayesi

İlk kez 1904’te tasarlanan ve kısa sürede bir mite dönüşen Santos de Cartier saatleri, bu kez gelişmenin ve değişimin ruhunu yakalıyor. Özgün estetiği, modern dönemin simgesine dönüştürüyor.

Hazırlayan: Gülay Koç

“Toplumdan uzaklaşmak ve düşünmek için uçuyorum.” Bu sözler havacılığın öncü isimlerinden Alberto Santos-Dumont’a ait. İrade ve azmin gücüyle dünyayı değiştiren parlak bir kuşağın mensubu o. Geleceğin mucidi zeplinden helikopter, tek kanatlı uçak ve çift kanatlı uçağa dek 22 makine tasarladı. Her yenilik beraberinde riskler getirir. Santos-Dumont da 1901’de Paris’teki Eiffel Kulesi’nin etrafında uçan ilk insan unvanını almasının ardından bir dizi kaza geçirdi. Trocadéro’daki bir binaya paraşütle inmesi büyük olay oldu. Beş yıl sonra Parc de Bagatelle’den havalanan 14 Bis adlı tek kanatlı uçağıyla üç ayrı ‘havadan daha ağır’ bir uçakla uçma rekoru kırdı. Çin vernikli ipeğini kullanmak, kontrplak kullanımına ve sıcak hava balonlarında piyano telleri kullanımına öncülük etmek gibi yaratıcı çözümlerle imalat tekniklerinde radikal hamleler yaptı. Bu yeniliklerden havacılık camiasının tamamı yararlandı.

 

 

Paylaşmayı ve bağış yapmayı her zaman önemseyen Santos-Dumont döneminin en cömert yardımseverlerinden biri olarak tanınıyor ve gelirinin bir kısmını kâr amacı gütmeyen kuruluşlara aktarıyordu. Günümüzün açık kaynak modeline benzer biçimde çizimlerini araştırmayı seven havacılara açtı. İlk seri üretim uçak olan Demoiselle’in tasarımı mühendisler açısından muhteşem bir kaynaktı.

 

Özgün Tarzın Simgesi

Giysilerle sınırlanmaktan hiç hoşlanmayan Santos-Dumont geriye yatırdığı kepi, havacı gözlükleri ve uçağının kumandalarına geçirilen kablolarla dolu özel yapım ceketiyle fonksiyonelliği modadan üstün tutan eşsiz bir görüntü sunuyordu. Fazlasıyla özgün tarzı neslinin estetik anlayışını yansıtıyordu: yeni modern hayat tarzına hizmet eden rahatlık.

 

 

Gustave Eiffel ve Jules Verne gibi endüstri, sanat ve bilim çevrelerinin elit isimleriyle yakın arkadaştı. 1900’de Louis Cartier ile tanıştıktan hemen sonra aralarında filizlenen dostluk ilerlemenin katalizörü oldu. Santos-Dumont 1901’de uçuş esnasında cep saatiyle saate bakmanın zorluğundan şikâyet etti. Louis Cartier üç yıl sonra Santos-Dumont için belli bir amaca yönelik tasarlanmış ilk modern kol saatini icat ederek saat yapımcılığında çığır açtı.

 

 

 

1904’de tasarlanan kol saati iki vizyoner ve yakın dostun, yani Louis Cartier ile Alberto Santos Dumont’un deneyimlerinin ürünüydü. Kişisel keşifleri ve projeleri devinimden ilham alıyordu. İkisi birlikte zamana dair modern çağın öncüsü olan yeni davranış biçimleri ve yeni bir ilişki şekli belirlediler.

 

 

Azim, özgürlük, konfor… 1904’te tasarlanan Santos de Cartier saatinin bir mite dönüşen öyküsü birbirini izleyen yıllar boyunca yazılmaya devam ederek Alberto Santos-Dumont efsanesinin de ötesine geçti. 20’nci yüzyılın şafağında, mühendislik çağında çığır açan tasarımı ve kullanışlılığıyla hızın ve gelişmenin ruhunu yakaladı. Özgün estetiği modern dönemin simgesi oldu.

 

 

Yeni Santos de Cartier saati de kendi çağının sürekli değişen, yenilikçi ruhunu yansıtırken orijinal felsefesine sadık kalmayı sürdürdü. Bu yeni saati modernize ederken Cartier tasarım stüdyolarının öncelikleri konfor, zarafet ve Santos estetiğine sadık kalmaktı.

 

Geleneksel Formlar Yeni Görünümler

Saat kasasının kare şekli değiştirilmedi. Eiffel Kulesi’nin keskin açılı dört köşesiyle de yüceltilen dönemin Paris geometrisinin rafineliği ve simetrisi tekrarlandı. Düz çizgilerin tercih edildiği bu sıra dışı şekil geleneksel yuvarlak saat formlarında bir kırılmanın da temsilcisi.

 

 

Değişmeyen bir diğer özellik de bezelde bulunan sekiz vida: Fonksiyonel donanım kent mimarisinin altın çağıyla ilişkilendirilen mekanik çelik yapılardaki artışa yapılan minyatür bir gönderme niteliğinde. Burada Cartier şimdiye dek gizlenen fonksiyonel bir unsuru sergilemeye cüret ediyor. Bezel tasarımı kasa çizgileri ve kayış arasındaki sinerji göz önüne alınarak güncellendi. Nispeten belirgin çizgiler saatin stilistik dinamikliğini vurguluyor. Bileği mükemmelen saracak biçimde tasarlanan yeni saatler, en uygun konfor ve ergonomik özelliklerle donatılmak için hassasiyetle ölçülüp tartıldı.

 

 

Kayış, ilk modern kol saati olan Santos de Cartier tarihindeki belirleyici unsur. Deriden yapılan orijinal kayış saat yapımcılığında tam anlamıyla yeni bir materyaldi ve saati takan kişiyi cep saatinin kısıtlamalarından kurtarıyordu. Yeni Santos de Cartier saati zamanımızın ruhuna yakışan, inovatif bir kayışla donatıldı. Yeni kayış modern hayat tarzlarını ve hareket rahatlığını göz önünde bulunduruyor ve materyal ve renk seçimine bağlı olarak her türlü duruma uygun hale getirilebiliyor.

 

 

Çelik, altın, dana derisi ya da timsah derisi versiyonları mevcut ve kayışın altına gizlenen Cartier QuickSwitch sistemi (patent aşamasında) sayesinde tüm versiyonlar kendi aralarında değiştirebiliyor. Bu görünmez mekanizma kasanın yapısıyla uyum içinde; sistemi aktive etmek için saat sahibinin yapması gereken tek şey mekanizmaya basmak.

 

 

Saatin bir diğer çarpıcı özelliği metal bileziğin uzunluğunun en yakın halkaya alet kullanılmadan ayarlanmasına olanak veren SmartLink teknolojisi (patent aşamasında). Her SmartLink’te yer alan butona dokunduğunuz anda bağlantı çubuğunun sürgüsü açılıyor ve Santos de Cartier’e vidalı zımparalanmış metal bağlantılardan biri eklenebiliyor ya da saatten çıkarılabiliyor.

 

Modern Çağın Ruhuna Uygun

Alberto Santos-Dumont’un her yeni girişimini tetikleyen bitmek tükenmek bilmez ilerleme tutkusunun izinden giden 1847 MC otomatik kalibre ve Santos de Cartier saatinin son tasarımı performans ve konfor bakımından her zamankinden daha azimli.

Kalibre 1847 MC’nin maşasındaki ve saat mekanizmasındaki anti-manyetik fosforlu nikel parçaların yanı sıra paramanyetik alaşımdan yapılan kalkan bir saatin her gün maruz kalabileceği güçlü manyetik alanlara karşı kalibreyi dayanıklı kılıyor.

 

Yeni Santos de Cartier minimal ölçülerdeki kasa kalınlığına karşın vidalı montaj tasarımı sayesinde 10 bara (~100 metre) kadar sugeçirmez. Santos de Cartier’nin dönüşümüne pro-aktif bir yaklaşım hâkim: Cartier’nin klasikleşen saati Alberto Santos-Dumont’dan aldığı ilhamla dünyayı değiştiren insanların ruhunu, tarzını ve ilerleme tutkularını yaşatıyor.

 

 

Yeni Santos de Cartier saati pozisyon, nem, ısı ve basınç değişiklerine; darbelere ve sürate karşı dirençli olması ve bu unsurların saatin dakikliğini etkilemesini önlemek için Cartier Manufacture atölyelerinde monte edildi, ayarlandı ve test edildi. Saatlerin kalite kontrol incelemelerinin nihai aşaması titizlikle gerçekleştirildi. Bu kalite kontrolleri saatin kullanım süresi içinde gözlemlenen tutuma göre belirleniyor. Hedef yıllar boyunca en iyi performans ve güvenilirlik seviyelerini garanti etmek.