
Rossinavi’nin 59 Metrelik Yat Tasarımı: Akula
59 metrelik Rossinavi yapımı Akula, sadece bir süperyat değil; keşif, zarafet ve sürdürülebilirliğin bir araya geldiği gerçek bir başyapıt. Cesur kırmızı gövdesi, modern çizgileri ve fonksiyonel tasarımıyla Akula, sıradan süperyatlardan çok farklı bir kimlik sunuyor. Bu yenilikçi tasarım, sadece görünüşüyle değil, hikayesiyle de dikkat çekiyor. Akula’nın her detayı, sahibinin deneyimleri ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmiş.
Keşif İçin Doğan Bir Yat

Akula’nın tasarımı, sahibinin onlarca yıllık denizcilik ve yatçılık tecrübesine dayanıyor. İlk olarak 17 metrelik bir yelkenliyle denizlere açılan bu tutkulu denizci çift, daha sonra 24 metrelik bir motor yata geçiş yapmış. Ancak Akula, onların hayallerini gerçeğe dönüştüren ve dünya çapında keşifler yapma isteklerini karşılayan bir proje olmuş.
Yatın tasarımı için ilk adım, FM Architettura’nın kurucusu Francesca Muzio ile iletişime geçilmesiyle atılmış. Muzio’nun önceki çalışmalarından etkilenen yat sahibinin eşi, bu özel projeyi başlatmak için tasarımcıyı aramış. Akula’nın tasarım süreci sıfırdan başlamış ve her detay, çiftin tam olarak istediği şekilde planlanmış.
Dış Tasarımda Güç ve Zarafet

Akula’nın dış tasarımı, hem dayanıklılık hem de estetik açıdan benzersiz bir denge sunuyor. Gian Paolo Nari tarafından tasarlanan dış görünüş, askeri gemilerden ve araştırma gemilerinden ilham almış. Keskin açılar, geniş yan pencereler ve entegre edilmiş gözlem alanları, bu yatın hem sağlam hem de sofistike bir profile sahip olmasını sağlıyor. Mat kırmızı boyası, yatın güçlü ve maceracı karakterini vurguluyor. Üst yapıdaki beyaz detaylar ve masttaki turuncu dokunuşlar ise modern bir hava katıyor.
İç Tasarımda Sıcaklık ve Detayların Uyumu

Dışarıdan maskülen bir duruş sergileyen Akula, iç mekanda tam tersi bir yaklaşım sunuyor. Muzio’nun ifadesiyle, iç mekanlar sıcak, davetkar ve ayrıntılarla zenginleştirilmiş. Girişte yer alan “mudroom” (çamurluk oda), tipik bir keşif yatında bulunmayan bir zarafet sunuyor. Bu alan, dış maceralardan dönen misafirlerin rahatlayabileceği sıcak bir geçiş noktası olarak tasarlanmış. Ahşap dolaplar, ıslak ekipmanların kurutulmasını sağlarken, taş zemin ve rahat koltuklar fonksiyonellikle şıklığı bir araya getiriyor.
Yatın ana salonunda, boomerang şeklindeki beyaz chenille kaplı kanepeler, misafirler için rahat bir oturma alanı sağlıyor. Yemek odasındaki masanın tabanı, dişlilerden ilham alınarak tasarlanmış ve tütün yaprağı kaplamalarıyla zenginleştirilmiş. Ayrıca, geri dönüştürülmüş Kevlar malzemelerle kaplanmış kemerler, odaya sofistike bir hava katıyor.
Sürdürülebilirlik ve Teknoloji

Akula, sürdürülebilirlik ilkesini merkezine almış bir yat. Yatın iç mekanlarında geri dönüştürülmüş malzemeler ve doğal ahşap detaylar kullanılmış. Kimyasal işlem görmemiş Avrupa meşesi mobilyalar, doğallığı hissettirirken, kullanılan malzemelerin her biri kısa tedarik zincirlerinden seçilmiş. Ayrıca, yatın hibrit dizel-elektrik tahrik sistemi, yakıt tüketimini önemli ölçüde azaltıyor ve sessiz bir seyir imkanı sunuyor. Bu, hem denizde yaşayan canlılar için bir koruma sağlıyor hem de misafirlere huzurlu bir seyahat deneyimi sunuyor.
Keşif ve Bilim İçin Bir Üs

Akula sadece lüks bir yat değil, aynı zamanda bilimsel araştırmalar için bir üs olarak da kullanılabilecek kapasiteye sahip. Geniş üst güvertesi, laboratuvar konteynerlerini barındırabiliyor ve Oxford Üniversitesi’nden bilim insanlarıyla iş birliği içinde çalışacak şekilde tasarlanmış. Buz Sınıfı gövdesi, Akula’yı en zorlu kutup koşullarında bile güvenle kullanmaya uygun hale getiriyor.
Sonsuz Keşiflere Hazır
Akula, şu ana kadar Akdeniz’den İskoçya’ya, Norveç’ten Grönland’a kadar birçok bölgeyi ziyaret etti. Gelecek planlarında ise Atlantik’i geçerek Panama Kanalı’nı aşmak yer alıyor
Akula, Rossinavi’nin lüks tasarım anlayışını ve keşif odaklı yaklaşımını benzersiz bir şekilde yansıtıyor. Bu yat, form ve fonksiyonun mükemmel uyumunu arayanlar için tam anlamıyla bir ilham kaynağı.
Fotoğraf: Simon Watson