Rezzan Benardete ile Kahve Molası
Profesyonel olarak dekorasyon danışmanlığına 2011’de, yakın arkadaşlarının ve onların tanıdıklarının evlerine danışmanlık yaparak başlayan Rezzan Benardete, dekorasyona ve modaya olan sevgisini sürdürdüğü başarılı iş kollarıyla devam ettiren bir iş insanı. Dostlarıyla kurduğu markalardan, kendi girişimlerine, her işine kendinden bir parça katmayı seven Benardete, şimdilerde en çok Trezz mobilya markası ve lanse edildiğinden bu yana en sevilen Türk moda markalarından biri olan In the Mood for Love’a odaklanıyor ve her zaman kalbine ve gözüne, esasında bütün duygulara dokunan işler için gücü ve vakti yettiği kadar çalışmaya ve üretmeye hazır olduğunu dile getiriyor.
Danışanlarınızın sizden en çok talep ettiği hizmetler hangileri?
En çok, dekore etmemi istedikleri mekânların yaşanmışlığı olmasını ve aynı zamanda kendilerini yansıtmasını talep ediyorlar. Ben de onları yakından tanıyarak kendi zevkimi onların dünyası ile harmanlıyorum. En çok talep edilen bir diğer konu ise dekorasyon sürecinde ve sonrasında, kişilerin uzun zamandır süre gelen alışkanlıklarını, konforlarını ve düzenlerini bozmayan bir yenileme gerçekleştirmem yönünde oluyor.
Danışmanlık hizmetinize ek olarak yakın arkadaşlarınızla yarattığınız tasarım markalarını da yürütüyorsunuz. Kiminle hangi işi yapacağınıza, uyum sağlayıp sağlamayacağınıza nasıl karar veriyorsunuz?
Danışmanlık servisim tek basıma sürdürdüğüm bir iş. Bu işi danışmanlık servisi alan kişilerle bire bir çalışarak ve zaman geçirerek güzel bir serüvene dönüştürmeyi seviyorum. Bu hizmeti Rezzan Benardete Interiors adı altında gerçekleştiriyorum. Bu işin devamı olarak kurduğum RB Living aksesuar markam ile dekorasyon aksesuarlarının tasarım ve üretimini yapıyorum. Ulaşılabilir lüks ve yüksek kalite ile üretilen ürün gamında kandillerden vazolara, dekoratif kokulu mumlardan çerezliklere kadar birçok çeşide yer veriyorum.
Trezz’iyse yakın arkadaşım Tayfun Mumcu ile kurduk. Trezz ile mimar, dekoratör ve ev sahiplerinin istekleri doğrultusunda kişiye özel mobilya servisi veriyoruz. Müşterilerimiz bize Beymen Home’dan ya da Bebek’teki, karşılıklı görüşebildiğimiz showroom’umuzdan ulaşabiliyorlar. Bunun dışında In the Mood for Love’ın da kurucu ortağıyım. Ortağım ve yakın arkadaşım Banu Bora Mumcu ile günümüz kadınlarının ihtiyaçları doğrultusunda, kendilerini günün her saati özel, güzel ve chic hissetmelerini hedef alan kıyafet koleksiyonları hazırlıyoruz.
Çok fazla işle uğraşıyorsunuz ve sürekli meşgul olmalısınız. Hepsine yetişebilmek için gizli sırlarınız var mı?
Aslında bütün işlerim birbirini tamamlayan ve bir bireyin hayatını rahatlatmak ve güzelleştirmek için kendine yaptığı yatırımlardan oluşuyor. Ben insanların hayatlarında ufak dokunuşlarla büyük sonuçlar yaratmayı ve daha çok keyif almalarını sağlamaktan hoşlanıyorum. Bütün bunlara yetişebilmek için büyük bir sırrım yok; sanırım güne erken başlamak bana her şey için büyük güç sağlıyor.
In the Mood for Love pul, payet ve gösterişli kumaş seçimleriyle tanınan bir marka. Markanızın tasarımları günlük giyim tercihlerinizde kendine yer buluyor mu?
Geleneksel giyinme kalıplarının dışında pul ve payeti kendi tarzınınız ile birleştirdiğiniz ve sızın için en uygun ve hoşunuza giden kombin ile önce kendinizi ve çevrenizi şaşırttığınız eğlenceli bir giyim tarzı oluşturmak hedefimiz. Ben şahsen ne kadar sade ve klasik parçalardan hoşlansam da, In the Mood for Love koleksiyonlarından bir parçayı her gün kombinlerime karıştırarak hayatıma renk katmayı seviyorum.
İş dışında en çok ne için vakit harcarsınız?
En çok arkadaşlarımla vakit geçirmek, sergi gezmek ve yeni filmler izlemekten hoşlanıyorum. Beni birçok konuda besleyen seyahatlerim ise vazgeçilmezlerimden.
Şu anda seyahate çıkma şansı verilse, nereye gitmek istersiniz?
Uzak Doğu’da sakin bir resort’ta yoga yapıp, dinlenmeyi hayal ediyorum.
Gitmeyi en sevdiğiniz yer, konaklamayı en sevdiğiniz otel hangisi?
Türkiye’de, Bodrum’daki Maça Kızı, yurtdışında ise Marakeş’teki La Mamounia ve İtalya’daki La Posta Vecchia otelleri.
Koleksiyonunu yaptığınız özel şeyler var mı?
Son 10 yıldır Türk çağdaş sanatını yakından takip ediyorum. Yapabildiğim kadar, gözüme ve bütçeme uygun eserlerden oluşan mütevazı bir koleksiyon oluşturduğuma inanıyorum.
Kendi evinizi dekore ederken tercih ettiğiniz veya giymeyi en çok sevdiğiniz markalar hangileri?
Evimde, kendi markamız olan Trezz mobilyalarla beraber modern klasik olan Knoll, Vitra gibi markaları da tercih ettim. Kıyafet kombinlerimiyse In the Mood for Love’ın geniş koleksiyonundan parçalar, kaşmir kazaklar, sneaker’lar ve güzel bir ceket ile yakın arkadaşlarıma ait olan ve çok severek taktığım Mehry Mu çanta ile tamamlamayı seviyorum.
Telefonunuzda en sık kullandığınız uygulamalar hangileri?
Kesinlikle e-posta uygulaması, WhatsApp ve tabi ki hava durumu…
Şehirde en çok hangi restoranları tercih edersiniz?
Morini, Lucca ve Bebek Kahvesi, vazgeçilmezlerim.