Renovasyonun Sırrı Sabır

VLC Atelier, eski Land Rover Defender’lara ikinci bir hayat sunuyor.

Otomobil yenilemeleri, 2000’li yıllarda talebin ve çözüm sunan firmaların artışıyla hayatımıza tam anlamıyla girdi. Bu firmalardan biri olan ve Land Rover Defender’ı kişiye özel tasarımlarla tutkunlarına yeniden sunan VLC Atelier’nin Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Alagöz, “Sektörün bu yükselişinde otomobil müzelerinin ve koleksiyonların hizmeti ve teşviki büyük oldu” diyor.

VLC Atelier nasıl doğdu?

VLC Atelier, 2019 Şubat ayında dört arkadaşın bir araya gelmesi ile kurulmuş bir firma. Mesleğim itibarıyla zaten daha öncesinde de bu sektörde faaliyet gösteriyordum. Ama her şey kendi aracımı renove etme maceramla başladı. Kendi aracımı yaptırma sürecinde karşılaştığım zorluklar, uzun süren teminler, farklı atölyelerin farklı işçilik kaliteleri, tüm bunlar arasında koordinasyonun takibi gibi sorunlarla dolu toplam üç senelik yorucu bir süreç oldu benim için. Bu böyle olmamalı diye düşündüm. Kendi yaşadığım tüm bu sorunlardan da yola çıkarak müşterisine tek noktadan hizmet sunan kurumsal bir yapının olmaması beni böyle bir sürece itti. Birçok konuda olduğu gibi bu iş de takım işi. Araçların hak ettiği değerde yapılabilmeleri ve tek bir noktadan üretimin başlayıp bitirilebilmesi için böyle bir karar alıp dört arkadaş bir araya geldik, VLC Atelier’ı kurduk ve bütün enerjimizi bu işe adadık.

Defender ile yollarınız nasıl kesişti?

Sektördeki ilk yıllarımda Land Rover markasının Türkiye distribütöründe çalışırken, 1999 yılında Defender 90 Special Vehicle modelinin firmamıza gelmesiyle Defender ile tanıştım. Çok basit yapısı, mekanik sistemi ve kült tasarımından etkilenmemek imkânsızdı. İlk aracımı 2008 yılında MKE (Makine Kimya Enstitüsü) çıkması olarak alabildim. O günden beri Defender araçlarla içimde hiç eksilmeyen bir heyecanla yolumuza devam ediyoruz.

VLC Atelier Defender tutkunlarına nasıl bir tasarım deneyimi sunuyor?

VLC Atelier, şasiden itibaren tamamen yeni parçalarla arzu edilen kasa, motor, şanzıman ve aksesuar tipine göre aracı tasarlayıp, müşterisine sunuyor. Yeni tasarım sürecinde en önemli noktayı içinde bulunduğumuz teknoloji çağının etkisiyle günlük hayatımızda alıştığımız ve kullanımı hayatı kolaylaştıran donanımların Defender araçlara adaptasyonu oluşturuyor. Tasarlanan araçlar tamamen kişiselleştirilmiş, müşterinin hayat tarzına, zevkine uygun üretildiği için tam anlamıyla kendisi için imal edilmiş bir araca sahip olma fikri müşterilerimize kendilerini ayrıcalıklı hissettiriyor.

Otomobil renovasyonunun tarihi hakkında bilgi verebilir misiniz?

II. Dünya Savaşı’nın hemen ardından savaş öncesi araçların yenilenip hizmet sürelerinin uzatılması çalışmasıyla başlayan restorasyon tarihi, başka Amerika kıtası olmak üzere Avrupa ve daha sonrasında Orta Asya’da kendine yer bulmuş ve farklı başlıklar halinde günümüzdeki halini almış. Defender’lar ise tamamen hizmet için planlanmış; konfor ve lüks gözetilmemiş araçlar oldukları için hayatın içine çok yüksek adetlerle dâhil olmuş ve uzun ömürlülüklerinin yanında, alüminyum gövdelerinin paslanmaması özellikleriyle de çokça tercih edilmiş araçlar. Başlarda yaptığı görevi eksiksiz olarak yerine getirmeye devam etmesi için yapılan bakım işlemleri daha sonralarda tarihi ve yaşattığı hatıraları sebebiyle yenileme projelerne dönüşmüş.

Peki renovasyon sektörünün Türkiye’deki yeri nedir?

Otomobil restorasyonları ülkemizde 90’lı yıllarda kendini yeni yeni gösterse de 2000’li yıllarda talebin ve çözüm hizmetleri sunan firmaların artmasıyla yükselişe geçti. Bu yükselişte, sayısı artan otomobil koleksiyonlarının ve müzelerinin de payı büyük. Günümüzde, Türkiye’deki belli başlı firmalar dünya kalitesinde restorasyon yapıyor. Bununla birlikte hâlâ büyüme potansiyeline sahip bu sektörün alacağı çok yol olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’de bu alana ilgi duyanların profili nedir?

Ülkemizde restorasyon hali hazırda belirli bir ekonomik gelir düzeyinin üstünde, rafine zevkleri olan, otomobil tutkusu ve bu araçlarla duygusal bağı olan zümrenin ilgisi dâhilinde. Genelde 40 yaş üstü olduğunu gördüğümüz bu kesim, aynı zamanda hayatlarının içine eskiden gelen ama gelecekte de yaşamının bir parçası olmasını istediği araçları katmak istiyor. Restorasyon imkânı olmayan ama tarihi Defender merakı, tutkusu olanlar için de biz VLC Atelier olarak yeniden doğmuş Defender’lar tasarlıyoruz. Yurt dışındaki müşterilerimiz toplam müşteri portföyümüzün %65’ini oluşturuyor. Portekiz, İspanya, ABD, Kanada, BAE ve Hollanda en yoğun talep aldığımız ülkelerden.

Araçların yenilenmesinde en sık rastlanan talepler neler?

Takdir edersiniz ki Land Rover Defender araçlar genel anlamda mekanik bir alt yapıya sahip. Bu da aracı uzun ömürlü, dayanıklı ve problemsiz olmakla beraber sert ve daha az konforlu bir hale getiriyor. Genel anlamda talepler daha konforlu, ses ve ısı izolasyonları daha iyi olan, kullanıcıyı yormadan kullanılabilen bir araç olmasına yönelik geliyor. Teknolojik donanımlar da artık olmazsa olmazlarımız.

Peki ya bugüne kadar aldığınız en orijinal talep neydi?

Genelde bizden, günlük kullanıma uygun, günümüz lükslerinden mümkün olduğunca faydalanabilen, daha hızlı ve sessiz motorların kullanıldığı, her ortamda sürülebilecek araçlar isteniyor. Örneğin; daha önce görülmeyen VIP tasarımlı bir Defender istenmişti. 2+2 konumlandırmalı (koltuklu), arka da dâhil elektrikli ısıtmalı koltukların olduğu, kablosuz GSM şarjı bulunan, hem şoförlü kullanılabilen hem de şahsın kendi kullanabileceği bir araç ortaya çıkardık. En orijinal talep ise 110 inch olan şasenin tamamen cabrio versiyonunu yaptırmak isteyen, Birleşik Arap Emirlikleri’nden bir müşterimizden geldi. Aracın cabrio olmakla beraber hem dokuz kişilik, hem de kum üzerinde kullanılabilir olmasını istedi. Biz de tamamen mekanik, aynı zamanda kendisi için tamamen kişisel aksesuarlarla donatılmış bir araç tasarladık, ürettik ve teslim ettik ona.

Ekibinizde ne gibi uzmanlarla çalışıyorsunuz?

Şirketimizin dizayn bölümünde bir desinatör arkadaşımız, aracın kült görünümünden ödün vermeden hem dış hem iç tasarımlarını müşterimizin beklentisi doğrultusunda hayata geçiriyor. İç döşeme tasarımını, orta konsol ve torpido tiplerinin belirlenmesi takip ederken, müşteri beklenti ve kullanım alışkanlıklarına göre tekrardan dizayn edilmesi sağlanıyor. Araç renkleri tamamen müşterimizin hayal gücüne göre belirlenirken, fırınlı boya atölyemizde boya ve vernik kalitesiyle arzu edilen dış görünümü yakalıyoruz. Aracın içinde kullanılan tüm koltuklar, konsollar ve diğer materyaller birinci sınıf deri ve tekstil kullanılarak, kusursuz bir el işçiliğiyle kendi atölyemizde kaplanıyor.

ADIM ADIM MODEL YENİLEME

Proje, VLC Atelier’nin tedarik ettiği donör şase ile başlıyor.

Kumlandıktan sonra kontrol edilen şase, eğer kullanıma uygunsa önce yanmaz astarla ardından da Eloksal boyayla kaplanarak montaja hazır hale getiriliyor.

Daha sonrasında talep edilen yeni ya da tamamı uzmanlar tarafından yenilenmiş motor, şanzıman ve arazi şanzımanının şaseye adaptasyonundan sonra diferansiyellerin montajı yapılıyor.

Araç yürür hale geldikten sonra VLC Atelier imalatı kasa, şase üzerine monte ediliyor.

Tüm iç döşeme, bakalit, torpido ve halıların önceden alıştırılması yapıldıktan sonra boya işlemi için demonte ediliyor.

Boya sonrası önceden hazırlanmış elektrik tesisatı ve tüm demonte edilen parçalar tekrardan yerlerine yerleştiriliyor.

Son kalite ve sızdırmazlık kontrolünden sonra tescil işlemlerinin tamamlanmasıyla araç teslimata hazırlanıyor.

Röportaj: Neşe Mesutoğlu