Porsche’nin En Son Modeli: Mission R
Porsche’nin en son modeli çok hızlı, elektrikli ve gayet havalı ama onu satın alamazsınız. Henüz.
Burada gördüğünüz makine 1.073 beygir gücünde, dört teker çekişli, elektrikli bir Porsche yarış otomobili. Bu, o herkesin bildiği 60’lardaki teardrop modelinden uyarlanan 911 değil, ama ondan daha önemli olabilir. 2021 Porsche Mission R, gerçek bir seri üretim otomobili bile değil: Bugüne kadar yalnızca bir tane üretildi, yaklaşık 10 milyon Dolar’a mal oldu ve onu alabilecek paraya ve Porsche’nin tüm yönetim kurulunun kişisel telefon numaralarına sahip olsanız bile satılık değil.
Mission R, geçen yılki Münih Otomobil Fuarı’nda tanıtılan ve halkın elektrik motor sporlarına olan ilgisini ölçmek ve daha da önemlisi Porsche’nin giriş seviyesi spor otomobilinin bir sonraki versiyonu olan 718 Cayman’ın gelişini müjdelemek için oluşturulmuş bir konsept. Ayrıca, bir sonraki 718’in hibrit veya gazlı modeli piyasaya sunulmadan yalnızca EV olacağı duyurulduğundan, bu aynı zamanda bir güç aktarma sınama ortamı. Yarış otomobilinin 80 kwh bataryası ve elektrik çeviricisi 908 volt (uluslararası motor sporları güvenlik sınırının sadece 92 gerisinde) ve güç aktarma organlarının çoğu, Porsche’nin Le Mans kazanan 919 prototipinde geliştirilen tescilli yağ sistemi ile soğutuluyor. Kompozit gövde kısmen organik, karbon fibere benzer ancak keten bazlı. Her aks bir tahrik motoru kullanıyor ve beygir gücünü temsil eden 1.073 rakamı yalnızca kısa süreli “kalifiye” modda mevcut ve daha uzun sürüşler yaklaşık 671 beygir gücü ile sınırlı.
Konsept otomobiller nadiren iyi çalışır veya iyi sürülür. Bu seferki farklı; hem pro-racing 911’lerden (çoğunlukla FIA GT serisinde) ödünç alınan amaca yönelik parçaların ve bileşenlerin ince elenip sıkı dokunmuş bir bileşimi, hem de Michelin yarış lastikleri takılmış tamamen ince ayar bir makine. Testimiz, Porsche’nin Los Angeles’taki yoğun, küçük Experience Center pistinde yapıldı, araç kayıyor, inliyor ve vınlıyordu, hem hata affediyor hem de ısrarla onlardan kaçınmanız gerektiğini belli ediyordu. Direksiyon, bir yarış otomobili için bile hassastı, yol tutuş muazzamdı ve hızlanma, sanki sırta sert bir darbeymiş gibiydi, hatta neredeyse sessiz olan motor, minicik ama havadar kokpiti dolduran vites kutusu sesi tarafından bastırılsa bile. Ortadan motorlu araçların çoğunda ve tüm ortadan motorlu Porsche’lerde olduğu gibi, aracın kütlesini taşıma şekli -alçakta ve ortada- açık bir şekilde EV olmasına rağmen, lastikler birbirleriyle hassas bir denge içinde çalışıyordu. Dikkat çekici bir şekilde, akü sadece 15 dakikada %5’ten %80’e kadar tazelenebiliyor, bu birçok kez tanık olduğumuz bir başarı.
Belki de daha dikkat çekici olanı, orada bulunan Alman mühendislerin genel kanının aksine, konuşkan ve geri bildirimle alakadar olmalarıydı. Genel olarak hissedilen, efsanelere imza atmış böyle köklü bir şirketin düşünceler birbirleriyle uyuşmasa bile ileriye dönük nasıl bir yol haritası çizeceğini belirlemeye çalışmasıydı. Yine de Mission R tam bir Porsche’ydi: hızlı, öngörülebilir, tamamıyla sürücü ile iletişim halinde. Yani o, sürmeye devam etmek isteyeceğiniz bir otomobil. Bir anlamda, kutsal 911’den bile daha fazla bir Porsche gibiydi, çünkü sadece ileriye dönük tasarlanmıştı, 911 ise modern hayata uyarlanmış yaklaşık 60 yıllık bir fikirdi.
Bu önemli, çünkü sözde hibrit veya elektrikli bir 911 geliştirilmiyor. Bir şirket yetkilisinin yakın geçmişte ısrarla belirttiği üzere bu model, “mümkün olduğu müddetçe içten yanmalı motorlu kalacak”.
Neden devriminize piyasadaki en büyük isimle başlamayasınız ki? Çünkü belirli bir fikirle eş anlamlı hale geldiğinizde, o fikri yavaşça değiştirirsiniz. 911, hayata Porsche imajının ve nakit akışının temeli olarak başladı; şimdi ise sadece eskiyi temsil ediyor, kârları şirketin son derece başarılı SUV’larının yanında gölgede kalıyor. Yeterince uzun bir zaman sonra, bir elektrikli 911 ortaya çıkacak.
Şimdilik, elimizde bu var. Hem soru hem de cevap. Sessiz ve güçlü. Dahice bile denilebilir. Ama doğrusu bu ya, çok da eğlenceli.
Sam Smith