Otantik Yolculuk: Constantinople

Londralı parfüm markası Penhaligon’s’un genç parfümorü Marie Salamagne, son kreasyonu Constantinople’u anlatıyor.

Constantinople nasıl yaratıldı?

Küçük defterlere not almaya bayılırım. Seyahatlerimde bile mutlaka yanımda bir tane defter olur. Duygularımı, kokusal ilhamlarını, düşüncelerimi not eder, gelecek projelerde ilham almak üzere saklarım. Constantinople’u da pembe karabiber, lavanta, cypriol, paçuli, ıtır, vanilya ve yosun gibi ikinci notalarda kullanılan kokuları derinlemesine keşfetmeye çalışırken yarattım. Kusursuz formülü bulana kadar yeni dokular eklemeye devam ettim ve en sonunda kendime “İşte bu!” dedim. Penhaligon’s’un Trade Routes serisinin konsepti bana ilham verdi. Kudretli, asil bir şehir olarak anılan Constantinople için ilk fikrim, onu süsen ile yani bir parfümörün paletinin en asil ve pahalı malzemesiyle özdeşleştirmekti. Yaratım sürecimde süseni vanilya ve cypriol gibi sıcak ve doğuya özgü notalarla birleştirmeye odaklandım.

Bu içerikler parfüme ne katıyor sizce?

Süsen, sonsuz bir zenginlik veriyor; çiçeksi, pudramsı ve kadifemsi. Vanilya parfüme kremsilik katıyor ve baharat dokunuşları bağımlılık yaratıyor. Yosun ise topraksı ve ahşabımsı bir malzemedir.

Parfüm markaları artık cinsiyetlere göre ayrım yapmayı bırakıyor yavaş yavaş. Constantinople için de üniseks bir koku diyebilir miyiz?

Kesinlikle! Üniseks seçenekleri tüketicilerin kokularla ilgili algısını değiştirdi, onları yeni tatlar denemeye davet etti. Artık gül ve süsen gibi çiçek notalarını taşıyan erkekleri de, derin ahşap kokuları süren kadınları da görebiliyoruz. Sınırların kaybolduğunu görmeyi seviyorum, bu özgürlük yaratıcılığımı besliyor.

Koku, çok kişisel bir kavramdır ama sizce Constantinople, onu sürenlere neler hissettiriyor?

Parfümör olarak, duygu yaratmayı severim. Bu sebeple isteğim, parfümü kullananları zengin, egzotik kokularla dolu büyük bir şehre götürmekti. Kimse, bu duyguların ne zaman ve nerede ortaya çıkacağını bilip, tahmin edemez. Fakat yine de bu parfümü kullananların tarihten aldıkları ilhamla parfümün doğaya dönüklüğünü, gücünü, hissiyatını ve sıcaklığını daha da derinden hissetmelerini isterim.

Ekstra derinlik kazandırmak istersek, Constantinople’u hangi kokularla karıştırmamızı önerirsiniz?

Elbette Constantinople yeterince çarpıcı bir koku ve tek başına kullanıma uygun. Ama mesela onu Penhaligon’s’un Trade Routes serisindeki diğer kokularla birleştirmek isterseniz, odunsu notaları Constantinople’unkilerle uyum sağlayan Halfeti’yi önerebilirim.

Penhaligon’s sizin için ne anlam taşıyor?

Bana göre Penhaligon’s kaliteyi, zanaatkarlığı ve otantikliği temsil ediyor. Penhaligon’s’un tüm kokuları hem zamansız hem de modernler.

Zeynep Merve Kaya