Nidapark İstinye Neredeyse Hazır

“Lüks bir hayatın sınırları olmayabilir. Ama projesi çizilebilir.” Bu motto, Tahincioğlu ve Emlak Konut’un yeni projesi Nidapark İstinye’den… Şehrin en eski ve prestijli semtlerinden İstinye’de konumlanan bu özel proje, deniz manzarası ve mimari özellikleriyle ön plana çıkıyor. Ancak onu asıl çekici kılan, İstanbul’un bu en güzel semtinde, kalan en son ve en büyük arazi üzerinde yükselmesi. Ve bir de Koray Yavuzer Architecture imzasını taşıması…

 

 

“Bizden önce Amerikalı bir proje ekibinden de teklif alınmıştı. Ancak ülkemizin gelişen lüks konut sistemi ve güncel Türk aile yaşantısına adapte olamayan tasarımın hemen ardından projenin tasarım sürecine dahil olduk” diyor Koray Yavuzer. Bölgeyi iyi tanımaları, hedef kitlenin ihtiyaçlarına hakimiyetleri ise ortaya hızla iyi bir tasarımın çıkmasını sağlamış.

 

 

Projede kendisini en çok neyin etkilediğini sorduğumuzda, “Lokasyonu ve eğimli yapısı sebebiyle birçok noktasında yakalanan Boğaziçi manzaralı arazimiz” diyor Yavuzer. “İstanbul’un en lüks projesini tasarlamak başlı başına heyecan vericiydi. Dış cephesinden kat planlarına, iç mimarisinden satış ofisi binasına, örnek dairelerine dek her noktasında imzamız olması gurur verici.”

 

 

Nidapark İstinye’den daire satın alacakların öncelikli olarak kendilerini bir tatil köyünde hissetmeleri amaçlanmış. Bu yüzden dış cephe renk ve malzeme seçimlerinden iç mekan kurgusuna kadar bereket sembolü zeytin ağacı tonlarına yer verilmiş. “En güncel yapı teknolojilerinin yanı sıra kullanımı son derece kolay akıllı ev sistemlerini de projemize dahil ettik.”

 

 

Daha önce çokça yapılmış üst üste sıkıcı bir şekilde devam eden bina rutini de bir nevi tarihin tozlu raflarına kaldırılmış. Onun yerine dışarıdan bakıldığında davetkâr bir şekilde sizi içeriye çeken, farklı bir mimariyle karşılaşıyorsunuz. Örneğin; bahçe dubleksleri yerine düzayak bahçe katları planlanmış.
“Farklılaşmanın çatı dublekslerinde olması gerektiğini düşündük” diyor Yavuzer. “Her zamanki yaklaşımımız ile alışılmışın dışına çıkarak çatı katı planlarını tersine çevirdik. Eğimli arazi yapısından ötürü neredeyse tamamı manzara gören çatı katlarına giriş, mutfak, salon ve yardımcı odasını yerleştirdik; bir alt kata da yatak odalarını ve çekirdek aile için oturma odasını yerleştirdik. Alt kattan da ayrı bir girişi olan dairelerimizde çatı katına yerleştirilmiş bir villa konforu elde ettik. Çatı katında yüksekliği 4,5 metreye varan tavan yüksekliklerimizin yan ısıra dört tarafında dönen 2,5 metre derinliğinde çepeçevre teras planlaması ile bahçe dublekslerindekileri aratmayan geniş teras alanları sağladık.”

 

 

Kişiye özel iç mimari hizmetini önemsediklerini de söyleyen Yavuzer, örnek dairelerin tasarımının hemen ardından bu konuda nasıl daha hızlı ve amaca yönelik hizmet üretebileceklerini düşünmeye başladıklarını anlatıyor: “Teslimler öncesinde hazırlıklarımız tamamlanmış olacak. Projenin sıfır noktasından bu yana tasarımının her noktasında bizzat yer alan ekibimiz ile satış sonrasında da daire sahiplerine iç mekan tasarımı ve dekorasyon konusunda yardımcı olacağız. İçine girildiğinde derinliği anlaşılan kapsamlı otoparkları ve sosyal alanları ile 300 bin metrekareyi bulan inşaat alanın her noktasında fikir ve bilgi sahibi olan arkadaşlarımla birlikte en iyisini iç mekanlarda da kurgulayacağız.”