Ne Kadar Eğlenceli O Kadar İyi

Yıldızlara doyamayan İspanyol Şef Albert Adria, kompleks konseptleri küçük porsiyonlarda sunmak üzerine ustalaştı.

Dünyanın en iyi şeflerini ve gastronomi sektörünün öncülerini her sene İstanbul’da buluşturan Gastromasa, bu yıl, 30 Kasım’da beşinci kez şehre geldi. Yabancı şefleri Türk şeflerle bir araya getiren, farklı konseptlerdeki konferanslarla gastronomi dünyasının nabzını tutan organizasyonda katılımcı şefler, sadece İstanbul’la sınırlı kalmıyor, Türkiye’nin farklı şehirlerine giderek farklı coğrafyaların yemek kültürlerini keşfetme şansı elde ediyor ve ülkelerine büyülenmiş bir şekilde dönüyorlar. Bazılarının Türkiye’den aldıkları ilhamı kendi tariflerine yansıttıkları bile görülebiliyor. Bu yılki 5. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı da her sene olduğu gibi pek çok önemli şefe ev sahipliği yaptı. elBarri Restaurant Group’tan Albert Adria da onlardan biriydi. Ağabeyi Ferran Adria ile dünyanın en iyi restoranlarından biri olan elBulli’de birlikte çıktıkları gastronomi yolculuğuna şimdi kendi başına devam ediyor. Barselona başta olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde farklı konseptlerde restoranlar açan, elBarri Restaurant Group olarak yeme-içme meraklılarına benzersiz bir deneyim yaşatan Adria, Michelin yıldızlı restoranları Tickets, Bodega 1900, Enigma, Pakta ve Hoja Santas ile Barselona’yı etkisi altına aldı. Aslen pasta şefi olan Adria’nın son projesi Cakes & Bubbles ile Londra’daki ilk restoranının ardından, şimdilerde dünyaya açılmaya hazırlanıyor.

Bir kez daha Gastromasa’ya katılmak için Türkiye’deydiniz. İstanbul’un dışında farklı şehirleri de ziyaret ettiniz. İkinci kez buraya gelmeye sizi ikna eden şey neydi? Aslına bakarsanız Türkiye’ye her zaman geri dönmek istiyorum çünkü hem gastronomi, hem kültür anlamında benzersiz deneyim sunan bir ülke burası. Gastromasa öncesinde iki şehri daha ziyaret ettik; Adana ve Gaziantep. Her ikisi de büyüleyiciydi ve mutfak kültürlerinden çok etkilendim.

Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’nda konuşmacı olmak için İstanbul’a gelen Albert Adria, Adana ve Gaziantep’i de ziyaret etti.

Sizin gibi şeflerin Gastromasa gibi etkinliklere katılmasının neden önem taşıdığını düşünüyorsunuz? Bu tür etkinliklerde farklı kişilerle tanışmayı, yeni şeyler öğrenmeyi seviyor musunuz? Elbette. Bilgi paylaşımı yapmak bir yana, bir profesyonel olarak farklı kültürleri ve mutfakları yakından tanımanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple bu tarz konferanslar çok önem taşıyor. Gastromasa da Türkiye gastronomisi için en önemli etkinliklerin başında geliyor.

Bu yılki Gastromasa konuşmanız ne üzerineydi? Tatlı dünyası! Hem şef hem de pasta şefiyim. Son zamanlarda klasik pasta ve turtalara farklı bakış açıları kazandıran çalışmalarımız oldu. Ayrıca önümüzdeki ilkbaharda yeni bir tatlı kitabı da çıkaracağız. Ben de konuşmamda bu konular üzerinde durmak istedim.

elBarri Restaurants Group olarak özel etkinlikler, gastronomi turları düzenliyor, videolar yayınlıyor ve müşterilerinize 360 derecelik bir gastronomi deneyimi sunuyorsunuz. Bu çeşitliliği sağlamak sizin için neden önemli? Yemek yemeyi, bir şeyler içmeyi seven insanlara içinde kaybolacakları bir gastronomi dünyası sunmak istiyorum. elBarri’nin benzerlerinden farklı kılan şeylerden biri, yaptığımız işin ve mutfak dilimizin diğerlerinden çok daha kompleks olması. Her ne kadar benzer olsalar da, dünyadaki diğer iş modelleriyle arlarındaki bariz farkları kolayca görebiliyorsunuz.

İleride bu vizyonunuza neler katmak, markanızı hangi alanlarda geliştirmek istersiniz? Başardığım her şey için kendimi fazlasıyla şanslı hissediyorum. Şu anda aklımda olan tek şey, dünyanın farklı yerlerine, Cakes & Bubbles adındaki tatlı restoranını taşımak.