Malaga’nın Değerli Hazinesi: Gran Hotel Miramar

Yılın 320 günü güneşli, Endülüs’ün dünyaca ünlü Costa del Sol bölgesinin başkenti Malaga, çok katmanlı tarihi geçmişi ve çağdaş sanatın hüküm sürdüğü müzeleriyle kültür düşkünlerini ve yaratıcı ruhları cezbediyor.

Konaklamak için lüks bir otel arayışındaysanız, Endülüs’ün Akdeniz’le buluştuğu, tam anlamıyla sahil ihtişamına sahip olan The Leading Hotels of the World üyesi, Gran Hotel Miramar’ın (granhotelmiramarmalaga.com) ışıltılı dünyasına adım atabilirsiniz. Zira burası, Elizabeth Taylor, Ava Gardner, Jean Cocteau, Orson Welles ve Ernest Hemingway de dâhil olmak üzere her dönem ünlü isimleri misafir etmiş.

Yüzyıl öncesine dayanan etkileyici tarihiyle Gran Hotel Miramar, Malaga’nın değerli hazinelerinden biri. Oteli ihtişamıyla taçlandıran mimar Fernando Guerrero Strachan‘ın başyapıtı olan süslü anıt, 1926 yılında Kral Alfonso XIII tarafından açılmış. 1930’lu yıllarda İspanya İç Savaşı’nda hastane olarak hizmet vermiş. İspanya İç Savaşı sırasında, otelin ana giriş kapısının üzerindeki ikonik Kraliyet Tacı’nın harap oluşu bu yüzden. Tarihi otelin tropik bahçelerinden geçerek ulaştığınız heybetli giriş kapısına vardığınızda, gözlerinizi yukarıya kaldırmanız yeterli. Mülkün sahibi olan İspanyol aile, hırpalanan Kraliyet Tacı’nın eski görkemine kavuşmasını sağlamış, otele ve tarihine yakışır bir şekilde tüm parıltısıyla eski yerine yerleştirtmiş.

Savaş sonrasında bu saray otel yeniden kapılarını açarak, 1967 yılına kadar lüks otel olarak hizmet vermiş. Ta ki faaliyetini ve alanlarını tamamen yeni rolüne uyarlayacak şekilde değiştirene dek. 2007 yılına kadar yaklaşık 40 sene boyunca Malaga mahkemelerinin genel merkezi olan mekân, İspanyol misafirperverlik şirketi tarafından alınmasıyla geçmişindeki otel sıfatını alarak görkemine yeniden kavuşmuş.

İçeriye adım attığınızda size “Evet, bu bir Grand Hotel” dedirtecek ulu mimarisi karşısında büyüleneceksiniz. Muhteşem alan, Akdeniz ışığının içeri girmesine izin veren dev cam tavanı, Mağribi kemerleri, kabartma oymaları ve dönem karoları ile büyüleyici. Yapmanız gereken tek şey, görkemli kanepelerden birine oturup, geçmiş çağların sihrini hissetmek. Günü sonlandırmak için Malaga Körfezi‘nin muhteşem manzarasını sunan otelin roof’una çıkın. Tatlı şarabınızı yudumlayın, Akdeniz ışıltısını seyredip, hayatın harika basit zevklerine kendinizi teslim edin!

MALAGA’DAYKEN…

  • Başlı başına kendisi bir sanat eseri olan şehrin derinliklerine doğru yol alırken, Malaga’nın Arap yöneticileri tarafından 11. yüzyılda inşa edilen Alcazaba Kalesi çekecek dikkatinizi. Kaleyi ziyaret için en iyi zaman, enerjiniz henüz yerindeyken ve sıcak da tam olarak kendini hissettirmemişken, kalenin içinden yukarıya doğru uzanan patikaya girip tırmanışa başlamak. Bu yolculukta refakatçileriniz portakal ağaçlarının mis kokuları olacak. Alcazaba içinde yer alan, 1950’lerde keşfedilmesine rağmen, aslında tarihi ilk yüzyıla kadar uzanan Roma Tiyatrosu’nu es geçmeyin. İçinde yürürken geçmişe doğru yol aldığınızı hissettiğiniz bu büyüleyici mekânda kendinizi gerçek bir Romalı gibi hissedeceksiniz.
  • Şehrin en heyecan verici durağına varmak için, Malaga’nın en sevdiği oğlu Picasso’nun ayak izlerini takip etmek yeterli. Roma Tiyatrosu’nun hemen karşısında yer alan Picasso Müzesi, ressamın devrim niteliğindeki yenilikleri ve çeşitli stillerini içeren 223 eserine ev sahipliği yapıyor. Ünlü kübist tablolarından gerçeküstü heykellerine ve eskizlerine kadar, becerikli ve yetenekli Picasso‘nun geniş koleksiyonunu izlemek çok zevkli. museopicassomalaga.org
  • Picasso Müzesi’nden sadece birkaç dakika uzaklıktaki Merced Meydanı’na vardığınızda, meydanın ortasındaki, kendini Malaga güneşinin sıcaklığına bırakmış heykelin hemen arkasındaki evin Picasso’nun doğduğu yer olduğunu göreceksiniz. Söylenenlere göre, eğer buradaki Picasso heykelinin başına dokunursanız, ressamın yaratıcılığı size de bulaşıyor.
  • Malaga’da sıcak bir günde, gölgelik bir verandada tembel bir öğle yemeği için tek bir mükemmel adres var: El Pimpi. İster lezzetli Endülüs yemeklerini, ister Akdeniz’den yakalanan taze sardalyaları tadın. elpimpi.com
  • Avrupa ve Afrika’yı birleştiren Malaga Limanı’na vardığınızda, sizi etkileyici deniz feneri La Farola karşılıyor. Şehir merkezinde uzun süre gezip dolaştıktan sonra biraz deniz havası almak, size iyi gelecektir.

Malaga’nın yeni pop-up müzesi, Centre Pompidou Malaga’yı görmeden dönmeyin. Bu çağdaş sanat müzesi, Malaga kıyı şeridine eklenen yarı saydam karolardan oluşan