Lüksün Sonsuz Evreni
Metaverse’ü keşfeden lüks markalar, dijital çağa ustalıkla ayak uyduruyor.
Bu aralar sıklıkla karşılaştığımız Metaverse, en açık haliyle insanların hiçbir fiziksel çaba harcamaksızın artırılmış sanal gerçeklik cihazları sayesinde tamamen zihinsel olarak kendilerini hissettikleri algısal evren olarak tanımlanıyor. Bu bakımdan Metaverse’e “sanal kamusal alan” tanımlaması yapmak pek de yanlış olmaz. Üstelik bu sanal evrenin para birimleri de günümüz kripto para piyasasında işlem görüyor. İnternetin geleceği olarak görünen bu evreni lüks markalar da kullanmaya başlayınca, Token ekonomisi ve metaverse ajansı Colony İstanbul’un kurucusu Ali Erhan Tamer ile bir araya geldik. Ve bu uçsuz bucaksız evrenin derinliklerine daldık.
Son günlerin popüler kavramı Metaverse’e geçmeden önce kripto paralar, Blockchain ve NFT’lerin Metaverse ile ilişkisinden bahsedebilir miyiz? Hepsi birbiriyle bağlantılı mı?
Blockchain ile bundan sonra konuşacağımız ve her biri varlığını bu teknoloji üzerine inşa eden kavramların tamamı, bugünlerin popüler kavramı Metaverse ile kendilerine bir yaşam alanı bulmuş durumda. Token ekonomisi etrafında yaratılan tüm bu ekosistem, kendisine dijital ve bağlantı bir hayat arıyordu ki her birinin vaadi tam anlamıyla gerçekleşebilsin. Metaverse bu anlamda her birinin diğerine olan bağlantısını sağlayan bir atmosfer.
Metaverse tam olarak nedir?
İçerisinde çokça ve yıkıcı inovasyon kabul edebileceğimiz birçok teknolojiyi barındırdığından hangi özelliği ile tariflersek eksik kalır gibi… Ben Metaverse’ü “dijital yaşam alanımız ve onu çevreleyen atmosfer” olarak tarif ediyorum. Dijital ikizlerimizin tamamen sanal ve paydaşları tarafından inşa edilen bir dijital yaşam alanında, sanat, eğlence, oyun, ticaret ve topluluk yönetiminin parçası olan tüm faaliyetlerini gerçekleyebildikleri bir atmosfer olarak tanımlıyorum. Dolayısıyla kavramı anlamak için onu oluşturan atmosferi anlamak gerek.
Metaverse, beş duyumuza hitap edecek uygulamalara da sahip olacak mı?
Bu soru, “Metaverse atmosferini anlamamız gerek” mesajı ile oldukça ilintili. İnternette gezinme şeklimizde yıllar içerisinde yaşanan deneyim farklılığı, Metaverse’ün nasıl bir yaşam alanı ve internet deneyimi sunacağını anlamamız ve hangi evreye geçeceğimizi görmemiz açısından çok önemli. İnternette sörf yapma bizim için Metaverse’e kadar 2 boyutlu bir deneyimi anlatıyordu. Metaverse çok boyutlu bir internet deneyimi sunarken içerikleri tüketme ya da üretme noktasında bulunduğumuz ortama yeni boyutlar katıyor. Bugün dijital ikizlerimiz (avatarlar) sayesinde internette yürüyebilme deneyimini yaşıyoruz ancak yakın zamanda interneti hissetmek, koklamak gibi farklı boyutlarını da Metaverse sayesinde deneyimleyeceğiz.
Bu platform elbette markalar için sonsuz kaynaklar ve fırsatlar sunacağa benziyor.
Markalar açısından en önemli konu öncelikle meseleyi anlamak. Metaverse kavramını yeni bir mecra gibi sosyal medyaya alternatif görmek ya da Metaverse bir oyundan ibaret diye düşünmek markaları yanılgıya düşüreceğinden, “miş gibi” yapılan işler markalara büyük zarar verecektir. Zira bu evrenin doğal kullanıcısı olan Z kuşağı ile yakın zamanda ekonomiye büyük oranda dâhil olacak alfa kuşağı için markalarla ilk tanışma evreni artık meta evrenler. Orada çizdiğiniz imaj, gösterdiğiniz yaklaşım bu atmosferi doğal bir şekilde soluyabilenler açısından markanız hakkında belirleyici olacak. Doğal olarak da burada yer alan ve hâlihazırda Metaverse evrenlerde önemli işler yapmış markalar bu atmosferi deneyimlemiş olmaları ve potansiyellerini anlamış olmaları sebebiyle ayrıştırıcı markalar olarak söz sahibi olacaklar. Meta arsa sahibi olmak, oralarda mağaza açmak, çeşitli NFT koleksiyonları ile anlamlı Token ekonomik modeller oluşturmak ve tüm bunları yaparken yeni tüketiciye doğal yaşam alanlarında dokunmak sanırım en büyük faydalar.
Bildiğimiz kadarıyla Metaverse lüks markaların da ilgisini fazlasıyla çekmiş durumda.
Beklenen, radikal bir hamle. Öncelikle bu markaların yeni nesilde olmayan karşılıklarını bir kazanım haline getirdi Metaverse. Bugün birçok lüks giyim markasının varlığından habersiz durumda olan ekran nesli, Metaverse ve onun sağladığı NFT ve Token ekonomik modeller sayesinde lüks markaları ilk kez meta halleriyle tanıdı. Bugün farklı Metaverse’lerde avatarınıza Balenciaga giydirmeniz mümkün. Ferrari gibi birçok lüks otomobil markası yeni modellerinin ilk test sürüşlerini bu evrende sunmaya başladı bile. Metaverse’de mağaza açan spor markası sayısı azımsanmayacak ölçüde. Bunların tamamı bu yeni internet deneyiminin, NFT ve Token ekonomi ile birlikte sunulan büyük vaadin ve bu vadide yer alan yığınların farkında.
Hangi lüks markalar yer alıyor bu evrende?
Neredeyse tüm lüks tüketim markaları; bazıları deneysel bazıları da derinlemesine girmiş durumda. Balenciaga, Dolce & Gabana, Gucci, Burberry… Aynı zamanda Nike, Adidas, Vans gibi spor giyim markaları da adım atmış halde. Ferrari, BMW gibi lüks otomobil markaları da yerlerini almış durumda. Üstelik çok daha fazlasının da farklı meta evrenlerde arsa aldığını ve farklı projelerle yer alacağını biliyoruz.
Bu markalar Metaverse’ü nasıl kullanıyor?
Buradaki temel yaklaşım bu interneti deneyimleme şeklimiz olan 3 boyutlu internete ve o internetin bizi temsil eden karakterleri olan avatarlara dair bir ekonomi oluşturmak. Avatarlarımızı giydirmek, konaklatmak, ulaştırmak ya da o avatarları farklı tip içeriklerin tüketicisi yapabilmek… Bugün Gucci’nin Zepeto Metaverse’inde açtığı mağazada alışveriş yapabilir ve NFT’lenmiş tasarımları satın alarak avatarlarınıza Gucci giydirebilirsiniz. Snoop Dogg’un NFT koleksiyonunu alırsanız onun koleksiyon sahipleri için düzenlediği partiye katılabilir ve avatar konserinde Snoop Dogg’a eşlik edebilirsiniz.
Biraz da Metaverse Token’larından bahsedebilir miyiz?
Metaverse Token bu evrende geçen akçe aslında. Her bir Metaverse kendi para birimine ve o paraminin çevrelediği bir ekonomiye sahip. Bir ülke ve o ülkenin para birimi arasındaki ilişki gibi. Metaverse Token’ları bugünlerin çok popüler konusu zira farklı Metaverse’lerde yer alan markalar dolaylı bir şekilde o Metaverse’lerin para birimlerini de bir ödeme aracı olarak kabul etmiş durumda. Bugün Sandbox’da bir arsa sahibi olan Adidas o evrenin para birimi olan Sand’i de tanımış durumda. Aksi durumda bu ekonominin bir parçası olamaz. Metaverse Token’ları bu evrenin sanılanın aksine gerçek bir evren olmasını sağlayan araçlar. Diğer yandan bu Token’lar, Token ekonomisinin gerçek bir kullanım alanı bulabilmesi açısından da çok güzel örnekler. Gerçek hayatta bir yatırım aracı olmaktan öteye geçemeyen Token’lar meta evrenler sayesinde meta ekonomilerin temel değeri olmuş durumda.
Gülay Koç