Le Paris Russe de Chanel Koleksiyonu

1920’lerin Paris’inde, Coco Chanel, memleketlerindeki karışıklıktan kaçıp şehre yeni bir soluk getiren elit ve kültürlü Rus soylularına abayı yaktı. Rus etkisi, Chanel’in 1923 koleksiyonunda uzun tunikler, kürk astarlı pelerinler ve Ruslara özgü rubashka gömleğine benzer geniş kemerli bluzlarda kendini gösterdi. Aynı dönemde ikonik parfümü Chanel No. 5’i yaratması için çarın parfüm yapımcısı Ernest Beaux ile anlaştı. Hatta Robert Goossens’in bronzdan dövdüğü ve Rus İmparatorluğu’nun çift başlı kartalı, buğday demeti, güneş ve iyi şans sembolüyle süslü bir çerçeveye sahip büyük ayna gibi dekoratif parçalarla donatılmış Rue Cambon’daki meşhur apartman dairesi bu etkiden nasibini aldı. Chanel’in Rus kültürüne merakı hayatı boyunca sürdü ve bugün markanın yeni mücevher koleksiyonu Le Paris Russe de Chanel’de yaşamaya devam ediyor.

Temmuz ayında Paris’deki haute couture defileleri esnasında Grand Palais’de tanıtılan koleksiyon, sembolizm ve sanatsal teknik açısından rakipsiz; üstelik kökleri geçmişe uzanmasına karşın tam anlamıyla modern. 63 parça arasında enfes elmaslar ve incilerle bezeli kolye ve küpe serisinde nakış ve dantel deseni büyük ölçeklerde tekrarlanıyor. Rengârenk başlık, oyuk kesimli bir dizi değerli taş sayesinde hafif ve feminen bir görünüm sergilerken iddialı yüzükler ve kolyelerdeki büyük sarı elmaslar güneşi temsil ediyor.

Son 10 yıldır Chanel mücevher stüdyosunu yöneten Patrice Leguéreau, “Gabrielle (Coco Chanel) Rus ikonları ve sembolizminden çok etkilendi ve biz de sembolik ama aynı zamanda kadınsı ve stil sahibi olmayı başaran mücevher tasarımlarımızda buna göndermede bulunduk” diyor.

Tüm koleksiyon Coco’nun favori çiçeği kamelya ile birlikte bu motiflerin hâkimiyetinde: Gösterişli broşun odak noktasında çift başlı kartal var; rengârenk, girift parçalar ise Chanel’in tasarladığı Ballets Russes kostümlerini akla getiriyor. “İddiasında aşırıya kaçan mücevherler değil bunlar” diyor Leguéreau. “Ön planda büyük taşlar yok; zarif, şık ve kadınsı tasarımlar. Bir hikâye anlatıyorlar.” Leguéreau iki yılı aşkın süre sık sık Moskova ve Saint Petersburg’a giderek Hermitage Müzesi’ndeki eserleri incelemek için günler harcadı; yeni koleksiyona ilham veren nakışlı kumaşlara, dantellere, mücevherlere, mine işleri ve resimlere dair notlar tuttu. Rusya’nın zengin tarihini ve kültürünü yansıtan koleksiyonu Coco Chanel kesinlikle severdi.