Kasım’da Salon’dan Müzik Ziyafeti

Salon, Kasım ayında müziğin farklı tonlarına ev sahipliği yapıyor. Kasım ayının ilk konuğu 1 Kasım’da Salon’da sahne alacak Ali Güçlü Şimşek, Barlas Tan Özemek ve Kaan Düzarat’ın bir araya gelmesiyle hayat bulan saykedelik ve Anadolu referanslı melodileri, elektronik beat’leriyle Lalalar olacak.

İsviçreli müzisyen ve oyuncu Thomas Kuratli‘nin katmanlı elektronik müzik projesi Pyrit 2 Kasım’da Salon’a konuk olacak. Müzikseverlere sofistike bir indie pop bayramı yaşatan Ekvadorlu şarkıcı, şarkı sözü yazarı ve yapımcı Helado Negro 3 Kasım’da Salon’da olacak. piyanoyu, “kendi iç dünyasını en iyi şekilde yansıtabildiği enstrüman” olarak tanımlayan İtalyan müzisyen ve çağdaş klasik müzik bestecisi Fabrizio Paterlini 6 ve 7 Kasım’da caz ve elektronik müzik arasındaki sınırları bulanıklaştıran yapımcı, besteci ve davulcu Makaya McCraven 15 ve 16 Kasım’da müzik tutkunlarının İstanbul’daki buluşma noktası Salon’da dinleyicinin karşısında olacak. Organik ve dinamik elektronik müzik harikası Zola Blood Birlikte Güzel’in desteğiyle 29 Kasım’da Salon’a konuk olacak.

Ayrıca Kasım ayında Salon, şehrin farklı mekânlarında daha geniş kitlelere ulaştığı etkinliği Gezgin Salon kapsamında Birlikte Güzel’in desteğiyle 30 Kasım’da indie rock yıldızı Mac DeMarco’yu Volkswagen Arena’da ağırlayacak.

Lalalar

1 Kasım, Cuma

Ayakta 60.00 TL, Öğrenci 45.00 TL

Kapı: 21.00, Konser: 22.00

Müzik sahnesindeki farklı solo ve grup projeleriyle tanınan ve sevilen üç ismin bir araya gelmesiyle kurulan Lalalar, geçtiğimiz Şubat ayında yayınlanan ilk tekli “İsyanlar”la hem yerli hem de yabancı platformlarda yer alarak dikkatleri üzerine çektiler. Cahit Oben’in Canım Kardeşim filmi için bestelediği şarkının sample’ını kullandıkları şarkıyı, ikinci teklileri “Mecnun’dan Beter Haldeyim” izledi. İki şarkının en büyük ortak noktası ise bas ve güçlü elektronik beat’lerin yer vermesi. Ali Güçlü Şimşek’in vurgulu vokalleri, Barlas Tan Özemek’in güçlü gitarları, Kaan Düzarat’ın usta beat’leri ile Lalalar müzik severleri dans etmeye çağırıyor. Üçlünün ilk Salon konserinde bol dans ve duymak için can attığımız yeni Lalalar şarkıları katılımcıları bekliyor.

Pyrit

2 Kasım Cumartesi

Ayakta 60.00 TL, Öğrenci 45,00 TL

Kapı: 21.30, Konser: 22.30

2013 yılında Zürih Film Akademisi’ni bitirmesinin hemen ardından İsviçre’den Paris’e taşınan sanatçı, Pyrit’in başlangıcını ise, bodrum katındaki küçük bir evde attı. “Arzular, sorgulamalar ve kaygı”, Thomas Kuratli’nin müziğini tanımlamak için kullandığı sözcükler. Tek bir tanım gerektiğinde ise “Kozmik çöl müziği” tanımını tercih ediyor. Ağırlıklı olarak electronika’ya öykünse de krautrock’ın mekanik doğasından fazlasıyla etkilenen ilk albüm Ufo, 2015 yılında yayımlandı. Son derece kişisel bu albüm, var olmayan bir filmin müzikleri olarak tasarlandı. Bir insanın makineleşmesini temsil eden Ufo’dan sonra, geçtiğimiz yıl yayımlanan ikinci albüm Control’de sanatçı makinenin içinde hapsolmayı anlatıyor. Kuratli’nin oyunculuk kariyeri ise, müzik kariyeriyle doğru orantılı ilerliyor. Büyük beğeni toplayan Phoebe Waller-Bridge imzalı ödüllü dizi Killing Eve’in Desperate Times isimli bölümünde Pyrit’e bir DJ rolünde canlandırıyor ve şarkısı Heroes Everything’i çalıyor.

Helado Negro

3 Kasım Pazar

Ayakta 60.00 TL, Öğrenci 45.00 TL

Kapı: 19.00, Konser: 20.00

Roberto Carlos Lange, Ekvador’dan gelen köklerini, Florida’da büyürken dinlediği müziklerden aldığı ilhamla besliyor. 2009’dan günümüze devam eden Helado Negro kariyerinden önce ROM, Epstein ve Boom & Birds isimli projelerde yer alan Lange, New York’a taşınmasının ardından hayat bulan ilk Helado Negro albümü Awe Owe’da Latin, folk, caz ve elektronik ögeleri kullandı. Connecticut’ta bir kabinde kaydettiği albümü Canta Lechuza’yı 2011’de yayımlandıktan sonra Julianna Barwick’le projesi OMBRE ile bir albüm yayımladı. 2012’de yayımlamaya başladığı, 2018’de dördüncü ayağını bizlerle buluşturduğu Island Universe Story serisinde Stereolab’den Laetitia Sadier ve Wilco’dan Mikael Jorgensen gibi isimlerle çalıştı. 70’lerin Latin müziği, soul ve dub’dan izler taşıyan albümü Private Energy’yi 2016’da yayımladı. Helado Negro kariyerinin zirvesi sayılan son albümü ‘This Is How You Smile’, şimdiden 2019’un en iyi albümlerinden biri olarak tanımlanıyor. Pop tarifini elektronik altyapıların da yardımıyla içinden asla çıkmak istenmeyen türden bir atmosferle buluşturan müzisyen, Salon’un 10. yılının en özel konserlerinden biri için ilk kez İstanbul’a geliyor.

Fabrizio Paterlini

6 Kasım Perşembe, 7 Kasım Cuma

Numarasız Oturma 80.00 TL, Ayakta 60.00 TL, Öğrenci 50.00 TL

Kapı: 21.00, Konser: 21.30

90’lardan bu yana farklı disiplinlerde üreten, ürettikçe de evrilen ve gelişen bir yapıya sahip Fabrizio Paterlini progresif rock besteleriyle başladığı kariyeri için 2006 yılı bir dönüm noktası sayılabilir. Sanatçı kendi ismini verdiği plak şirketiyle 2007’de ilk solo piyano albümü Viaggi in aeromobile’yi yayımladı. O tarihten bu yana, her yıl ortalama bir albümle dinleyicileriyle buluşan Paterlini için bir diğer dönüm noktası ise 2013 yılında yayımlanan albümü Now. Now’la birlikte elektronik altyapıları kucaklamaya başladı. Bir yıl sonra yayımladığı albümü The Art of Piano ise “gerçek bir piyano şaheseri” olarak tanımlandı. 2017’de yayımlanan albümü Secret Book’la formülü bir kez daha değiştirdi. Yaylılar, piyano ve elektronik altyapının birlikteliği, şimdiye kadarki en komplike Fabrizio Paterlini albümüne hayat veriyordu. 2018 yılı ise, Paterlini’nin dört yıl aradan sonra solo piyanoya dönüşünü müjdeleyen albümü Winter Stories’i bizlerle buluşturdu. 2015 yılında Salon’da beş yıldızlı bir müzik ziyafeti sunan İtalyan piyanist, bu sefer ziyafeti iki gece üst üste seviyesine taşıyacak.

Makaya McCraven

15 Kasım Cuma, 16 Kasım Cumartesi

Numarasız Oturma 70.00 TL, Ayakta 50.00 TL, Öğrenci 40.00 TL

Kapı: 21.00, Konser: 21.30

Caz davulcusu bir baba ve folk şarkıcısı bir annenin çocuğu olarak Paris’te dünyaya gelen Makaya McCraven 2007’de Chicago’ya taşındı ve etrafında Archie Shepp, Marion Brown ve Yusef Lateef gibi caz efsaneleri vardı. Böylelikle müzikal kimliğini oluştururken ilham kaynağı konusunda hiç sıkıntı çekmeyen sanatçı Chicago müzik sahnesinde isminden bahsettirmeye başladı. 2012’de ilk albümü Split Decision’ı yayımladı ve dünya çapında dikkatleri üzerine çekti. Los Angeles Times, ikinci albümü In the Moment’ı “2015’te mutlaka dinlenmesi gereken caz albümleri” arasında saydı, Billboard ise yılın en iyi beş caz albümü arasında gösterdi. Hip-hop, Afrika dans müziği ve indie rock’tan beslenen sound’uyla, “her gün karşılaşabileceğiniz cinsten bir caz davulcusu değil” gibi tanımlarla karşılandı. Son dönemin belki de en gözde beat sihirbazı, hatta birçoklarının deyimiyle bir “beat profesörü” olan McCraven, 2017’de yayımlanan Highly Rare isimli kaydın ardından, 2018’de Nubya Garcia, Kamaal Williams, Lefto ve Soweto Kinch gibi isimlerin katkıda bulunduğu mixtape’i Where We Come From’la Londra ve Chicago arasında bir caz köprüsü kurdu. Nubya Garcia, Shabaka Hutchings, Tomeka Reid, Anna Butterss, Jeff Parker, Dezron Douglas ve daha birçok ismin katkıda bulunduğu New York, Chicago, Londra ve Los Angeles’ta kaydedilen Universal Beings, aynı yıl içinde yayımlandı. 2017’de Salon’a konuk olan, geçtiğimiz haftalarda ise 26. İstanbul Caz Festivali kapsamında Jacob Collier’le aynı gecede sahne alan Makaya McCraven’la iki gece üst üste Salon’da müzikseverlerle buluşacak.

Zola Blood

29 Kasım Cuma

Ayakta 80.00 TL, Öğrenci 65.00 TL

Kapı: 21.00, Konser: 22.00

2013’te başlayan müzik hayatına başlayan Zola Blood, ikonik grup Talk Talk’un menajeri Keith Aspden, Zola Blood’a hayran kalmasıyla albüm anlaşması imzaladı. Peşi sıra yayımlanan Grace ve Meiridian teklileriyle dünya çapında elektronik müzik bloglarının ve dinleyicilerinin dikkatlerini üzerlerine çektiler ve Hype Machine listelerinde 1 numaraya yükselmelerini sağladı. Yakaladıkları ivme, BBC Radio 6 Music’in dünyaca ünlü DJ’i Lauren Laverne’ün de dikkatini çekti. Electronikalarını minimal tekno dokunuşlarıyla zenginleştirdikleri Play Out/Pieces of the Day isimli kısaçaların ardından, 2017’de yayımlanan ve grubun yapımcılığını kendi üstlendiği ilk albüm Infinite Games’i yayımladı. The Only Thing, Infinite Games ve Heartbeat gibi electronika harikaları, Zola Blood’ın ülkemizde de hayran kitlesine kavuşmasını sağladı. Ve artık buluşma vakti geldi! Zola Blood, ilk Türkiye konseriyle Salon’da.

BİRLİKTE GÜZEL: MAC DEMARCO, GEZGİN SALON KAPSAMINDA İLK KEZ İSTANBUL’DA

Salon İKSV’nin, şehrin farklı mekânlarında daha geniş kitlelere ulaştığı etkinliği Gezgin Salon, Birlikte Güzel’in desteğiyle 30 Kasım’da indie rock yıldızı Mac DeMarco’yu Volkswagen Arena’da ağırlayacak. Mac DeMarco, ‘Peçeteye İstek’in en çok istek alan isimlerinden biri olarak dördüncü Gezgin Salon’a konuk olacak.

Kanadalı şarkıcı, şarkı yazarı, prodüktör Mac DeMarco, indie rock, lo-fi, saykedelik pop ve soft rock’tan unsurlar barındırsa da müzik sahnesindeki meslektaşlarından keskin çizgilerle ayrılan müziğini “jizz jazz’’ olarak tanımlıyor. Rock and Roll Night Club’la başlayan albüm süreci, sevilen Mac DeMarco çizgisinin ilk albümünü 2012’de yayımlanan 2’yle devam etti. 2014’te Salad Days’le daha da olgunlaştı, 2015’te yayımlanan mini albüm Another One’ın ardından 2017 çıkışlı This Old Dog’la yılın albümü listelerinde zirveden inmedi. Bu yıl yayımlanan son albümü Here Comes the Cowboy ise, çabasız gözüken ama derinliği her adımında daha da artan müzikalitesinin ulaştığı şimdilik son nokta.