Işıklı Heykeller, Boyutlar Arası Nesneler
Işık, aydınlatır. Işık, önünüzü görmenizi sağlar. Sanatla buluşan ışık, estetiğe farklı bir anlam katar. Fotoğraf sanatçıları için ise ışık ayrıca önemlidir. Kendisi de bir fotoğraf sanatçısı olan Şenol Altun, ışıktan aldığı ilhamı heykellerine yansıtıyor. İlginç malzeme ve formlarıyla dikkat çeken lamba heykellerini 2014 yılında açtığı Aydınlatan Heykeller Sergisi’nde sunarak dikkatleri üzerine çeken Şenol Altun’un, her biri geri dönüştürülmüş endüstriyel parçalardan oluşan, gün ışığında bulunduğu mekâna farklı bir hava katan tasarım objeleri, hava karardığında ise ‘ışık’ kaynağı oluyor.
“Sergideki eserlerimde hayata tutunmayı, ‘ışığa’ dönüşümü vurgulamak istedim” diyen Şenol Altun, “Aydınlatan Heykeller Vol. II” ve “Fotomorfoz”u aynı anda beğeniye sunuyor.
Her şey ışıkla başlıyor
Altun, Aydınlatan Heykeller Vol. II’deki yine tamamını dönüşümlü malzemeden tasarladığı heykelleriyle ilgili, “Diyebilirim ki ışık; hem inanç hem de düşüncedir. Aydınlatan tasarımlarımın/heykellerimin her biri, gün ışığında bulunduğu mekâna farklı bir hava katacak tasarım objesi, hava karardığında ise ‘ışık’ kaynağı oluyor. Tasarımlarımı, kişisel el emeğim ile olabildiğince eski usullerle, doğallığı sonuna kadar koruyarak, aslında zor yolu tercih ederek yapıyorum. Hurdalara mümkün olduğunca daha çok değerek, dokunarak, hissederek… Her şeyin ışıkla başladığı gerçeği var özlerinde…” diyor.
Eserlerinde doğaçlama yöntemleri kullanıp içgüdülerinin peşinden gittiğini anlatan Altun, bulduğu malzemeleri şekline, rengine, görünüşüne göre bir araya getirerek spontane bir akış içinde heykele dönüştürüyor. Bu, aynı zamanda değersiz atfedilenin değerli olana dönüşümü, malzemenin yeni bir boyutta yeni bir formda yeniden hayat buluşu anlamına da geliyor.
Aydınlatan Heykeller’ini uzun ömürlü olacak şekilde tasarladığını söyleyen Altun, eserlerin hiçbirinin malzemelerinin tekrarı olmadığından kendilerini tekrar etmediğinin, edemeyeceğinin de altını çiziyor.
Uç noktada hiçlik: Fotomorfoz
Altun, Fotomorfoz’da ise nesnelerin gerçekliğini ve mekânsal durumunu bozuyor. Altun, böylelikle fotoğraflarında kullandığı bilindik nesneleri ışıkla etkileşime geçirip, bu nesnelerin anlık gerçekliğini kaybetmesini, sonrasında başka bir boyuttan bize el sallamasını sağlıyor. Böylelikle bu fotoğraflar boyutlar arası bir etki yaratıyor. Bu yüzden fotoğraflarda her şey varla yok arasında görünüyor. Formlar, gölgeler, renkler ve şekiller yeni tanımlara açılıyor. Baktıkça derinleşiyor, değişiyor, asıl halinden uzaklaşıyor. Bir noktada hiçliğe kadar erişiyor.
Çağla Cabaoğlu Gallery sanatçısı Şenol Altun’un heykelleri ve fotoğrafları, 42 Maslak Art!SPACE Gallery’de, 1 Ağustos’a kadar görülebilecek.