İnce Ayar
Saat ustası Güler Boyraz, sabrı ve aşırı hassasiyeti sayesinde mekanizmaları tıkır tıkır çalıştırıyor.
Türkiye’nin sayılı kadın saat ustalarından Güler Boyraz’ın mekanik yolculuğu, 15 yaşında, uzun yıllardır İsviçre’de torna ustası olarak çalışan babasının yanına gitmesiyle başlamış. İsviçre’de teknik ressamlık okurken, hocalarının saatçilikteki yeteneğini keşfetmeleri üzerine saat bölümüne transfer olup, üç yıllık bir eğitimin ardından sektörün önde gelen markalarında çalışmaya başlamış.
Boyraz, mekanik saatleri yaşayan canlı organizmalara, hatta bir insan bedenine benzetiyor. “Saatlerin de bir kalbi var, organları, birbiriyle uyumla çalışan parçaları var. Vücudumuza bu kadar iyi bakarken, aynı sistemle çalışan saatlerimizin de düzenli bakıma ihtiyacı olduğunu anlayabiliriz. Her markanın kendi belirlediği bir bakım süresi var. Bu süre aşıldığında, saatlerinizin mutlaka elden geçirilmesi gerekiyor.”
Boyraz’ın dikkat çektiği en önemli konulardan biri; saat markalarının ustalarını yetiştirirken gösterdikleri özen: “İsviçre’de okulda saatçiliği size çok güzel öğretiyorlar ama işe başlayınca, okuldakinden bambaşka bir dünya olduğunu keşfediyorsunuz. Her markanın, işe aldığı kişileri tabi tuttuğu belli başlı eğitimleri var. İster 10 yıl okuyun, ister 20 yıllık saatçi olun; yeni bir markaya başladığınızda eğitimlerini kusursuz bir şekilde geçmeniz gerekiyor. Bugüne kadar çalıştığım her markanın ve çalışanlarının ortak bir karaktere sahip olduğunu gördüm: Maço görünen bir markanın çalışanları da maçodur, modayı takip eden bir markanın çalışanlarının hepsi modayla, trendlerle yakından ilgilidir. Bu, markayla beraber müşterilerini de koruyan bir yaklaşım aslında.”
Sohbetimizde, saat sektörünün erkek müşterilerinin çokluğundan konu açıldığında, manufaktürlerde çok fazla kadın usta olduğunu da öğreniyoruz. Bu mesleğin kadınlara uygun olduğunu belirten Boyraz; “Bu işi yapabilmek için ince parmaklı olmak gerekiyor ve açıkçası biz kadınlar erkeklerden daha detaycıyız. Bu yüzden ben kadınların saati daha detaylı tamir ettiğine inanıyorum” diyor. Örneğin kadınlar, saat ustalarının genellikle zorlandığı balans ayarının üstesinden ‘detaylara verdikleri önem’ sayesinde rahatlıkla gelebiliyor. “Okulda en zor ve en uzun süren ders balans ayarıdır. Ellerinizin titremiyor, gözlerinizin iyi görüyor olması gerekir. Mikroskopla değil, yüksek dereceli gözlüklerle yapıyorsunuz ayarı.”
Diyelim ki, saatiniz bozuldu veya bakım zamanı geldi. Tamir için teslim ettiğinizde saatiniz, saat ustaları tarafından pek çok teste tabi tutuluyor. Tüm bunlar, saat satışa çıkmadan önce de yapılıyor. “İlk yapılması gereken şey, saati yaklaşık iki gün izleyip, rezerv gücünü ölçmek. Geri mi kalıyor, ileri mi gidiyor? Bütün bu aşamalardan geçtikten sonra contalar test ediliyor. Önce saati bir hava testine sokup, mekanizmasının hava alıp almadığını görüyoruz. Ardından su testi yapıp, en son nem testi yapıyoruz. Ne sorunu varsa, genelde nem testinde ortaya çıkıyor. Kusurunu bulduğumuzda da saati açıp, pilini kontrol ediyor, yağına bakıyoruz; mekanikse paslanma, korozyon kontrolü yapıyoruz. Tüm sorunları giderildikten sonra parçaları yıkayıp, akrep-yelkovan ve contalarını değiştirip saati kapatıyor ve sahibine teslim ediyoruz.”
Fotoğraflar: Erhan Tarlığ