Enis Karavil İle Kahve Molası
Birkaç yıl önce Maslak Atatürk Oto Sanayi’de açıldığında kalıpları yıkan bir konseptle hayatımıza gireceğini belli eden Sanayi313’ün yaratıcısı Enis Karavil, kendini markanın “kreatif direktörü” olarak tanımlandırmayı seviyor.
Sanayi313’ü Maslak’ın ardından Bebek’e de taşıyan, ayakkabı ve çanta koleksiyonlarıyla yurtdışına da açılan Karavil, eski yeni demeden tasarımın, tarzın ve duyguların her şekline açık olduğunu da belli ediyor.
Sanayi313, oto sanayi gibi bir alanın da sosyal hayatın bir parçasına dönüşebileceğini kanıtlayan bir mekân oldu. Aradan geçen birkaç yılın ardından, bu projenizi sanayide gerçekleştirdiğiniz için memnun musunuz?
Şehrin merkezinde yer almasına rağmen gelişmemiş bir bölge olan Maslak Atatürk Oto Sanayi’nin kentsel dönüşümüne Sanayi313 projesi ile önayak olmamız beni mutlu ediyor. Bu bölgeyi seçmemizin ardında ise mimari felsefesi yatıyor. İçinde bulunduğu ortam ile yarattığı kontrast, tasarıma dikkat çekiyor. Sanayi’nin mimari yapısı, tavan yüksekliği ve tamirhanelerden kalma demir kapılar farklı bir hissiyat uyandırıyor.
Nelerden ilham alırsınız?
Bağımsız ve özgür olmayı seviyorum. Deneyimlerimin, yasadığım ülkelerin, gezdiğim yerlerin, tarih ve farklı kültürlerin bilinçaltımda biriktirdiği izler hayal gücüm ile etkileşime geçiyor.
Kendiniz için veya mesleğinizde size ilham vermesi için biriktirdiğiniz şeyler var mıdır?
Koleksiyon yapmaya küçük yaşta tasarım dergileriyle başladım. Şu anda ise kalem, kol düğmesi, çakmak, portre ve çaydanlık koleksiyonum var.
Şimdi Sanayi313 mağazalarına biri girse, sizce satılan ürünlerden hangisini mutlaka almalı?
Oscar Tusquets tasarımı Gaulino antika iskemleleri almasını isterdim.
Yola ilk çıktığınızda, Sanayi313’ün bu kadar büyüyeceğini ve kendi kültürünü yaratacağını tahmin etmiş miydiniz? Sizi marka ile ilgili en çok şaşırtan şey ne oldu?
Sanayi313 en başından beri çok inandığım bir proje. Öne çıkmasını benzersiz ve özgün olmasına bağlıyorum. Mekânın bize bir şey dikte etmesine izin vermeden, biz onu hayalimize dönüştürdük. Bundan sonrası bizim için daha da önemli; başarı istikrar gerektirir.
Şu anda ayakkabı ve çanta koleksiyonlarınız yurtdışında satılıyor. İleride bunlara farklı ürün gamları da eklenecek mi?
Büyümenin organik olmasının gerektiğine inanıyoruz. Emin adımlar ile ağımızı genişletmeye devam etmek istiyoruz. Sanayi313 koleksiyonları, kökleri geleneksel Osmanlı dokunuşlarına ait esinlenmeler ile günümüzün tasarım dünyasını buluşturuyor. Şu anda ise Sanayi313 Home koleksiyonu üzerinde çalışıyoruz.
Yurtiçi ve yurtdışında yürüttüğünüz mimari projeleriniz de var. Kendi mimari tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
İçinde geleneksel izler taşıyan modern bir tavır. Kontrast yaratan elementleri beraber kullanıyoruz. Maksimalist detaylarda minimalist bir abartı vurguluyoruz. Yasayan mekânlar yaratmayı önemsiyoruz.
İşletmeci, tasarımcı, mimar… Yaptığınız işlere bakıldığında pek çok farklı kimliğiniz var gibi görünüyor. Siz hangisine daha yakın hissediyorsunuz?
Multi disipliner bir yapının kreatif direktörüyüm. Sanayi313 içinde barındırdığı farlı disiplinler sayesinde değişik kitlelere ulaşıyor. Mimari, tasarım ve yemekten öte bir yaşam tarzı sunuyoruz.
Sabah kalkar kalkmaz yaptığınız ilk şey?
Alarmı durdurmak.
Stilinizi nasıl tanımlarsınız?
Siyah ve sade.
Bu aralar gitmeyi en çok istediğiniz yer neresi?
Roma’nin doğusunda, Abruzzo bölgesinde yer alan Santo Stefano di Sessanio koyu.
Şehirde uğramayı en sevdiğiniz butik ve mağazalar hangileri?
Patika Kitabevi ve Horhor.
Uzun süredir hayal ettiğiniz bir şeyi yapmak için seyahate çıkma şansı sunulsa, nereye gitmek isterdiniz?
Japonya.
2019’u neleri başarmış olarak bitirmek istiyorsunuz?
Güzel bir sene olsun, yeni hayaller kuralım.