Çifte Kazanç
Turizm ve çevre arasındaki ilişkinin uzun vadede istikrarlı olabilmesi için etkin bir yönetim gerekiyor. Türkiye’nin önde gelen otelleri de bunu sağlamak için farklı stratejiler geliştiriyor.
Her zaman doğal kaynakları tüketen turizm, bu tüketime hızla devam ediyor. Turizm çevre üzerinde olumsuz etkileri olabilecek birçok faaliyeti kapsarken çevrenin birincil kaynaklarının bozulması ise turizmin gelecekte zarar vermesine yol açabiliyor. Turizm ve çevre arasındaki karşılıklı bağımlılık, çevre koruma önlemlerini önemli ve öncelikli kılıyor. Sürdürülebilir turizm, BM Çevre Programı ve BM Dünya Turizm Örgütü tarafından “Ziyaretçilerin, endüstrinin, çevrenin ve ev sahibi toplulukların ihtiyaçlarını ele alan, mevcut ve gelecekteki ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini tam olarak dikkate alan turizm” olarak tanımlanıyor.
Sürdürülebilir turizm, ekonomik, sosyal ve çevresel konuların yanı sıra turistlerin deneyimlerini iyileştirmeye ve ev sahibi toplulukların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ilgiyi içeren eksiksiz turizm deneyimini kapsayan bir kavram. Sürdürülebilirlik ilkeleri, bu alandaki gelişimin çevresel, ekonomik ve sosyo-kültürel yönlerine atıfta bulunuyor ve uzun vadeli sürdürülebilirliği garanti altına almak için bu üç boyut arasında uygun bir denge kurulması gerekiyor.
Esas amaç, turizmin destinasyonlara sağladığı faydaları artırmak ve olumsuz etkilerini azaltmak. Bu da turizm faaliyetlerini geliştirirken ve yönetirken doğal ortamları, vahşi yaşamı ve doğal kaynakları korumakla mümkün olabiliyor. Bu doğrultuda Türkiye’de öne çıkan otellerden biri Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa. Uzun yıllardır bünyesinde kâğıt, cam ve plastik ürünlerin ayrışımını yaparak atık ayrışım projesine destek veren otel, 2019 yılında gerçekleştirdiği yatırımla Sıfır Atık Projesi’ni hayata geçirdi ve otelde üretilen yemek atıklarını 48 saat içerisinde organik gübreye dönüştüren bir tesis kurdu. Hem organik tarım ve narenciye bahçelerinde hem de otelin yeşil alanlarında bu gübre kullanılıyor.
Sürdürülebilir tarımsal üretim ve gıda güvencesine bakış açısını sosyal bir sorumluluk olarak gören otel, “tarladan sofraya, sofradan tarlaya” bakış açısıyla hareket ediyor. Kendi bahçesinde ürettiği taze sebze ve meyveler otelin büfesinde misafirlerine sunuluyor. Beş dönümlük doğal tarım bahçesinde ata tohumları kullanıyor, hasat edilen olgun yaprakları ve meyveleri kendi bünyesinde bulunan Carpi çiftliğinde değerlendirerek hayvanlara yeşil taze yem olarak veriyor.
Dünyanın farklı ülkelerinden bilinçli tüketiciyi kendine çekmeyi başaran oteller arasında en dikkat çekici olanların başında ise Fiji’deki Six Senses Resort var. Sürdürülebilir turizmin en güzel örneklerinden biri olan bu otelde, yalnızca güneş enerjisiyle çalışan, yağmur suyunu geri dönüştüren, düşük atıklı bir modelle çalışan bir düzen var. Su filtreleme tesislerine sahip olduğu için plastik şişe kullanımını azaltılıyor. Ayrıca malzemelerin geri dönüşümü ve yeniden kullanımı teşvik ediliyor ve yerel topluluğa yardımcı olan bir dizi amaç destekleniyor. Köylüler tarafından yaratılan mobilya ve sanat eserleri gibi el işleri kullanılıyor.
Sürdürülebilirlik konusunda tutkulu olan One&Only Reethi Rah, doğayı ve deniz yaşamını korumanın yanı sıra Maldivler’in kültürel mirasını koruma ve yerel halkı destekleme girişimlerini benimsiyor. Enerji ve su tasarrufu sağlamayı, atıkları azaltmayı, bitki bazlı mutfağı benimsemeyi ve EarthCheck Gold sertifikası kazanmayı hedefliyor.
Çevre dostu The Pig at Combe için de atıkları azaltmak çok önemli. İngiltere’nin güneybatısındaki bu otel şişelenmiş maden suyu satışlarını düşürmek için Belu Filtre Girişimi’ni hayata geçirerek sürdürülebilir su hizmetini sunuyor.
Phuket’ten sadece 30 dakikalık bir tekne yolculuğu mesafesindeki The Hideout, Tayland Koh Yao Noi’de eski bir kaju fıstığı plantasyonu içinde yer alıyor. Sadece dört açık hava ağaç evi süitinden oluşuyor. Tuzlu sudan sonsuzluk havuzunda vakit geçirmenin, yerel ürünlerle hazırlanan yemeklerin tadını çıkarmanın ve ada esintisinin serinleteceği bu elektriksiz tesiste dijital dünyadan uzak bir hayat var. Mısır’daki Adrère Amellal ise dünyadan kopma ve doğa ile tamamen bağlantı kurma şansı sunuyor. Gaz lambaları, mumlar ve ay ile aydınlatılan otel, elektriksiz olduğundan yıldızların altında yemek yeniyor. Yemekler otelin kendi bahçelerinden hazırlanıyor.
Neşe Mesutoğlu