Chopard’ın Mille Miglia Saatleri

Chopard’ın mille miglia saatleri kişisel dokunuşlarla hayat buluyor.

Chopard’ın eş başkanı Karl-Friedrich Scheufele’nin İtalyan Mille Miglia yarışlarından bahsedişini dinlediğinizde, marka ve yarış organizasyonunun birlikteliğinin ticari bir yaklaşımdan çok daha fazlası olduğunu anlıyorsunuz. Scheufele için bu birliktelik kişisel bir yolculuğu, bir saat ustası olarak sürdürdüğü yaşamının bir yansımasını temsil ediyor. Üstelik onun bu kişisel bağının, -saatçilik dünyasında pek çok burun kıvırılan otomotiv işbirliği varken- Chopard’ın Mille Miglia (chopard.com) saatlerinin otantik ve çağdaş kalmasına öncü olduğunu da söylemek mümkün.

Ralli, uzun bir aradan sonra 1977’de tarihi bir yeniden canlandırma olarak hayata döndüğünde, yarışa sadece orijinal organizasyonun düzenlendiği 1927-1957 arasında üretilen otomobillerin katılmasına izin verildi. Yarışma hevesini babasından kapan Scheufele, gençliğinde Mille Miglia’nın sıkı seyircilerindendi ve zaman içerisinde pistlere çıkmanın bir yolunu bulacağına ant içmişti. 1988’de Scheufele doğru aracı bulmuştu: 1955 yapımı bir Mercedes-Benz 300 SL Gullwing. Artık yarışa hazırdı, Chopard’dan sponsorluk aldığı yetmezmiş gibi, altı kere Le Mans 24 Saat Yarışı şampiyonu olan Jacky Ickx’i de yardımcı pilot olarak yanına katmıştı. Günümüze kadar da tam 30 farklı yarışta piste çıkmayı başardı.

Mille Miglia, muhteşem doğa manzaraları sunan ve izleyicilerinin büyük heyecanla desteklediği, katılımcılarınınsa çılgın ve tutkulu olduğu ‘hareketli bir müze’” diyor Scheufele.

Bu tutku, hem sponsor hem de zaman tutucu olarak Chopard’ın neden yarışa ismini verdiği ve büyük paralar yatırdığının göstergesi. Mille Miglia modelleri, şimdilerde markanın en bilindik erkek saatleri. Oysa 1997’ye kadar bu saatler sadece yarışçılar için üretiliyordu (şirketin saat yerine anahtarlık ve kol düğmesi üretmeyi tercih ettiği 1989 ve 1992 yılları dışında). Modeller de zamanla birlikte evrim geçirdi.

Scheufele, ayırt edici özellikleri kadranındaki kırmızı indikatörü ve çelik bezeli olan 37 milimetrelik 1988 edisyonu için, “Nispeten küçük çaplı bir kuvars kronograftı, çünkü o dönemler bu tür saatler modaydı” diyor. Takip eden 10 yılda, Chopard kuvars saatler üretmeye devam etti; en sonunda 1997’de, Fleurier’deki manüfaktürün açılışından bir yıl sonra koleksiyondaki ilk mekanik kronografını satışa sundu.

“Asıl çıkışımızı 1998’de, 60’ların Dunlop yarış lastiklerini anımsatan kayışımızı tanıttığımızda yaptık” diyor Scheufele. “Otomobil lastiği dokulu bu lastik kayışı hâlâ kullanıyoruz. Onunla birlikte klasik otomobil tasarımlarını saat dizaynlarımıza dâhil etmeye başladık.”

Bu yılın başında tanıtılan Mille Miglia Race Edition’ın 30. yıl edisyonu yukarıda bahsi geçen sadakati devam ettiriyor. Scheufele, tırtıklı pinleri, otomobillerin gösterge panelinden ilham alan meneviş işlemeli antrasit kadranı ve lastik kayışıyla 42 mm’lik kronograf için, “Bu form ve bu bitiş, Mille Miglia’nın nasıl bir şeyi temsil ettiğini ortaya koyuyor” diye ekliyor. “Sanırım bu alanın öncüleri olduğumuzu söyleyebilirim.”