Chanel Saatleri
Chanel, artistik yaklaşımlarıyla öncü olmaya devam ediyor.
“Métiers d’art, Chanel için yeni bir söylem değil; bu terimi couture başta olmak üzere, hazır giyim koleksiyonlarımızı tanımlarken de kullanıyoruz” diyor markanın saat ve mücevher departmanının başı Nicolas Beau. “Bu, dünyamızın bir parçası.” Chanel’den bahsediyorsak, bu söylemin doğru olduğunu biliyorsunuzdur. Şirket, her zaman kurduğu ilişkilerle gurur duydu ve geçtiğimiz yıllarda birlikte çalıştığı birkaç métiers d’art atölyesini, hem kaynaklarını korumak hem de zanaatlarının devam etmesine yardımcı olmak için bünyesine kattı. Bunların arasında ünlü işleme atölyesi Maison Lesage ve plumassier (tüy uzmanı) Lemarié de bulunuyor.
Chanel’in sınırlı sayıda üretilen el yapımı saatleri bahsi geçen zanaatları başarıyla yansıtan couture parçalar, ama bu yaklaşım marka için fazlasıyla yeni bir gelişme. 10 yıldan az bir süre öncesine kadar markanın saatçilik anlayışı şimdikinden çok daha gelenekseldi. Saat endüstrisinin kıdemli isimlerinden Beau, yanına el yapımı saatçiliğin usta isimlerinden mine ustası Anita Porchet’i alarak Chanel’e yeni bir kategori kazandırmanın peşine düştü.
Marka, Porchet ile ilk kez 2010’da iletişime geçti. Porchet başta kabul etmese de, Coco Chanel’in –şimdilerde alt katında bir Chanel butiği olan– Paris’teki 31 Rue Cambon adresindeki özel dairesini ziyaret etme teklifine karşı koyamadı. Coco, Place Vendôme’daki Ritz’in içindeki bir süitte (şimdi bu odada geceliği 20.000 dolardan başlayan fiyatlarla konaklayabiliyorsunuz) yaşıyor, Rue Cambon’daki daireyi partiler ve arkadaşlarını ağırlamak için kullanıyordu.
Rue Cambon, Coco Chanel’in hayatı boyunca biriktirdiği sanat eserleriyle –Hindistan’ın sahil kesimlerinden adını alan Çin Coromandel paravanları da dâhil– dolup taşıyor. Bu kişisel anılarla dolu evde Porchet çok duygulanmıştı. “O bir kadındı, ben de bir kadınım” dediğini hatırlıyor Beau. “O evde sanatsal bir ortak nokta yakalamışlardı ve ‘Tamam, yapacağım!’ dedi.”
İkili hemen evdeki 32 adet Coromandel paravanı üzerinde çalışmaya başladı. Canlı manzaralarla bezenmiş siyah cilalı paravanların üzerindeki sedef detaylı kuş, bitki, çiçek ve fantastik figürlerden ilham aldılar.
Sonuç olarak Porchet, paravanlardan aldığı ilhamla 2012 ve 2016’da grand feu minesinden 10 Coromandel kadran tasarladı. Ama bu, Beau ve Chanel’in ARGE departmanı çalışanları için métiers d’art alanında yaratıcılıklarının sınırlarını keşfetmek için atılan küçük bir adımdı. Örneğin, Lesage’da bir işleme atölyesine katılmak Beau’ya sadece nakış becerileri kazandırmakla kalmamış, nakışla kaplı saat kadranları yaratma fikrini de aklına sokmuştu.
Chanel, Lesage’daki zanaatkârları saat kadranında kullanılacak kadar düz ve dayanıklı işleme teknikleri üretmeleri için cesaretlendirdi. Onlar da markanın imza kamelya desenini kadranlara peinture à l’aiguille (iğne işi resim) tekniğini farklı renkte ipliklerle nasıl işleyebilecekleri üzerine araştırmalar yaptılar.
18 adetle sınırlı olan Mademoiselle Privé Camélia Brodé modeli, 2013’de saat endüstrisinin önemli etkinliklerinden Grand Prix d’Horlogerie de Genéve’de ‘en iyi zanaat işçiliği’ ödülünü kazandı. Chanel bu başarıyı; gümüş ve altın ipliklerle işlenen, pullar ve incilerle tamamlanan saatlerden oluşan ikinci bir seriyle devam ettirdi.
Coromandel paravanlarının zenginliği Chanel için adeta dipsiz bir yaratıcılık kuyusu. Marka, paravanların taşıdığı motifleri altın ve gliptik denilen mineral taş oyma sanatıyla birleştirerek yeni tekniklerle zenginleştirdi. Koleksiyonun köklerine dönmek için de bir fikirleri vardı: Beau’nun dediğine göre, Chanel şu anda Porchet ile yeni bir grand feu mine projesi üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki yılın Baselworld’ünde dünyaya tanıtılması planlanan bu proje, markanın sonsuz artistik ilhamını meraklılarıyla buluşturmak adına önemli bir rol oynayacak.