CB Hoyo’nun sahte dünyası
Kübalı, alaylı, çağdaş sanatçı CB Hoyo, Labrand PR ve Carolina Aldrovandi işbirliğiyle düzenlenen ilk İstanbul şovu öncesinde bize biraz kendinden, biraz işlerinden bahsetti.
Taze, renkli ve otantik bir teknik kullanıyorsun. Sanat pratiğini nasıl tanımlarsın?
Hayatı kutlamak için göz alıcı renkler kullanmaktan hoşlanıyorum. Kolay ilişki kurulabilecek unsurlar kullanarak daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşıyorum.
2017’de verdiğin röportajlardan birinde, 2018 hedeflerini; yeni şeyler yaratmak, bir sanatçı olarak büyümek ve daha fazla seyahat etmek olarak belirtmiştin. Yılın bitmesine az kaldı, bu hedeflerinden hangilerini gerçekleştirebildin?
2017’de koyduğum hedeflerin hepsini gerçekleştirdim bile. Bu yılın başından beri yeni şeyler yaratmaktan ve seyahat etmekten hiç vazgeçmedim. Yaratıcı bir insan olarak, yaratmayı ve inovasyonu, sınırları sonuna kadar zorlamayı hiç bırakmamak gerektiğini düşünüyorum. Kendimi yeni deneyimlere ve kültürlere kaptırmak, yaratım sürecimde önemli bir rol oynuyor.
İstanbul’daki ilk şovunu gerçekleştiriyorsun. İzleyiciler şovdan ne beklemeli? Onlara sanatsal estetiğini açıklamak ister misin?
Bu şovda sergilenecek bazı parçaları, şehrin hissiyatıyla, kültürüyle ve tarihiyle bağ kurmak için İstanbul’da üretmeye karar verdim. İzleyenler, bir kere daha benim imza serilerimi görecekler bu şovda ama aynı zamanda gösterimde olan bazı resimlerin seçimi ve üretiminin İstanbul’da gördüğüm hayattan ve renklerden ilham aldığını da fark edecekler.
Farklı medyumlar kullanıyorsun. Çalışırken hangi malzemeleri seçeceğine nasıl karar veriyorsun?
Farklı şeyler deneyimlemek, sanatsal üretim sürecimin büyük bir parçasını oluşturuyor. Bu da, yeni teknikler denemeye sıra geldiğinde hiçbir sınır tanımadığım anlamına geliyor. Her gün, sanatıma katabileceğim yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum.
Sıklıkla kullandığım malzemeler; akrilik, yağlıboya ve sprey boya. Bunları kolay ulaşılabilir oldukları için kullanıyorum ama hiçbir zaman kendimi onlarla sınırlamıyorum elbette.
Son zamanlarda ‘sahte’ konsepti üzerine çalışmayı seviyorsun. Sence, 21. yüzyıl toplumunda ‘sahte’ kelimesi ne anlama geliyor?
Oxford Sözlüğü’ne göre, ‘sahte’ kelimesi; gerçek olmayan, imitasyon, olmadığı biri/bir şey olduğunu iddia eden kişi anlamına geliyor. Toplumumuz sahteliklerle dolu, sahtelik her yerde.
Toplumun standartlarına uyma baskısıyla, insanlar gerçek kimliklerini unutup, kalabalıklara uymak adına olmadıkları şeylere dönüştüler. Hakiki ve saf şeyler çok nadir bulunuyor artık. Medyanın yanlış bilgilendirmeleri ve manipülasyonları da günümüz ‘sahte’sinin bir kısmını oluşturuyor.
Hayatı kutlamayı iyi biliyorsun. Bize birkaç ipucu verebilir misin?
Gerçek ol, kendin ol ve olduğun kişiyi olduğun gibi kabul etmeyi öğren.
Son zamanlarda yeni konsept veya seriler üzerinde çalışıyor musun? Veya sanatına katmak istediğin yeni başlıklar var mı aklında?
Önümüzdeki yıl, çok yakın arkadaşım John Paul Fauves ile bir işbirliği bekleyebilirsiniz benden. 2019 Mart’ında Paris’te lanse edilecek yeni bir koleksiyon üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca yeni bir kitap üzerinde de çalışıyorum. Bunun hakkında söyleyebileceğim tek şey, benim sözlerimden oluşan kısa, basit bir kitap olacağı.
Röportaj: Zeynep Merve Kaya & Feriha Tütüncü