Çağdaş Vintage’a Karşı

 

Müzayede evlerinin artık yeni bir yönelimi var. Çağdaş mücevher tasarımcılarının açık artırmaya çıkmak için yıllanmayı beklemesine gerek yok!

Müzayede evlerinin stratejileri, koleksiyoner alışkanlıklarını da yeniden biçimlendiriyor. Londra’da Sothebey’s’te -her ne kadar müzayede evi durumdan haberdar olmadığını söylese de- geçen ay gerçekleşen açık artırmada Banksy’nin ‘The Girl with Red Balloon’ tablosunun kendisini tam da satışın ardından belli bir bölümüne kadar imha etmesi, bu tabloyu bir müzayede sırasında canlı olarak yaratılmış olan ilk sanat eseri haline getirdi. Eseri satın alan Avrupalı ​​kadın koleksiyoner, satın alma işlemini onayladı. Şanslı koleksiyonerin elindeki, yeni adı ‘Love is in The Bin’ olan eser şu an çok daha değerli. Herkes kazandı!

Emmanuel Tarpin’in eşsiz tasarımlarından…

Koleksiyonerlerin zaman zaman soluksuz izlediği açık artırmalara imza atan müzayede evleri sadece sanat alanında değil, birçok farklı başlıkta hizmet veriyor. Mücevher de bunlardan biri. Sothebey’s, Christie’s, Phillips… Her bir ünlü müzayede evinin mücevher departmanları, son zamanlarda vintage kadar çağdaş tasarımlara da kapılarını açıyor. Çağdaş tasarımlar kâh açık artırmaya çıkıyor kâh internet ortamından satışa sunuluyor. Mücevher koleksiyonerlerinin dikkatini çekmek için hayli iyi bir yöntem.

Bu bir parça risk -tasarımın istenen satış-rezerv fiyatına ulaşamaması- içerse de hem açık artırma evleri hem de mücevher dünyasının bazı isim ve markaları da bunu göze alıyor, genellikle de kimse kaybetmiyor. Mücevher evi ya da tasarımcı, müzayede evinin müşteri portföyünden ve internetin gücünden, müzayede evleri de hem yeni trendlerden hem de antika mücevher peşinde olanların -en azından bazılarının- sundukları çağdaş tasarımları cazip bulmasından fayda sağlıyor.

Dünyalar birbirini etkiliyor

Son dönemlerde karşılıklı memnuniyet yaratan bu yeni tavrın yansımasına baktığımızda gözümüze ilk çarpan İsviçreli mücevher evi Boghossian Jewels’ın elmas bileziği oluyor. Mücevher evinin yaratıcısı Albert Boghossian’ın el işçiliği ürünü renkli elmas bileziği Christie’s Hong Kong’ta tam 4.5 milyon dolardan alıcı bulmuştu. Bu satış sonrası Boghossian hem memnuniyetini dile getirmiş hem de yeni mağazasının müjdesini vermişti: “…müzayede evlerinin daha dinamik olduğunu ve aynı zamanda da bizim tarzımızın Asya pazarı ile uyumlu olduğunu düşündüğümüzde Asya’ya daha fazla odaklanıyoruz.”

Boghossian, Asya’ya o kadar odaklanıyor ki bir süre sonra Hong Kong’taki LANDMARK’ta bir Boghossian mağazası açıyor. Sanal ortamdaki bir satış, gerçekliği, gerçeklik ise sanal dünyayı bir kez daha güçlü bir şekilde etkiliyor.

Emmanuel Tarpin’in bu küpelerinde, elmas, alüminyum ve altın kullanılmış.

Bağımsız ya da henüz bağımsız olan tasarımcılar açısından da isimlerini duyurmak ve mücevher evinin ünü aracılığıyla ya da sayesinde onların iletişim ağının bir parçası haline gelmek önemli. Van Cleef & Arpels atölyelerindeki görevinden ayrılan genç tasarımcı Emmanuel Tarpin, kendi kanatlarıyla uçmak için çok iyi bir hamle yapıyor ve Christie’s New York’ta ilk yaratımını açık artırmaya çıkarıyor.

Ana Khouri’nin Phillips New York’taki tasarımı.

Yine Phillips’in New York galerilerindeki bir satış sergisinde değerleri yaklaşık 10.000-2 milyon dolar arasında değişen yaklaşık 50 parça tasarımını sunan Ana Khouri’yi odağımıza alabiliriz. Ki Ana Khouri’nin özelliği, tasarımlarını belli bir kitleye moda haftaları çerçevesinde sunmasıdır. Ancak ünlü tasarımcının “Phillips’in bize alan sunması ve bu konudaki bakış açısı inanılmaz!” sözlerinden anlıyoruz ki kendisi de sunum konusundaki bu değişiklikten memnun.

Phillips müzayede evi genişlemesinin bir parçası olarak mücevher departmanının gelişimini de çok önemsediğini beyan ediyor hâlihazırda. Yılda iki kez Hong Kong ve New York’ta mücevher açık artırmaları düzenliyorlar. Bugüne kadar klasik anlayışta düzenledikleri müzayedelerde, Viktorya, Edward ve Art Deco gibi antika eserlerden modern mücevherlere uzanan bir yelpazede, Boucheron, Buccellati, Bulgari, Cartier, Harry Winston, Sterlé, Tiffany & Co, Van Cleef & Arpels ve David Webb gibi önemli mücevher evlerinden parçalar ve bağımsız tasarımcıların eserlerini sundular.

Çağdaş tasarımcıya platform

Tam da bu noktada Phillips’in ABD’deki merkezinin kuyumculuk şefi Susan Abeles şu sözleriyle müzayede evinin tavrını özetliyor: “Daha önce hiçbir zaman açık artırmada sunulmayan ve kendileri için bir pazar gelişmekte olan sanatçıların çalışmalarını üstlenen açık artırma evlerinden biriyiz. Amacımız çağdaş kuyumcular için bir platform sunmak.”

Cindy Chao’nun çizgisi de çok beğeniliyor. Kendisi risk almayı seviyor.

Cindy Chao da risk alan tasarımcılardan. Tasarımlarını 2007’den bu yana açık artırmaya çıkarıyor. Ancak kendi söylemiyle, Sotheby’s vasıtasıyla uluslararası bir marka oluşturma kararlılığı risklere ağır basıyor. Yakın zamanda haklı da çıktı. Öyle ki, Chao’nun Sotheby’s Hong Kong‘ta satışa çıkan küpeleri, 175.000 dolar karşılığında satıldı. Sotheby’s bazı tasarımcıların sadece çevrimiçi satışını da elinde bulunduruyor. Çevrimiçi satışlarla birlikte özel satışlar da ciddi oranlarda artış gösteriyor.

Bir Banksy vakası bir daha ne zaman yaşanır bilinmez, ancak o sırada orada olanlar sanat ve müzayede alanında önemli ve heyecan verici bir ana tanık oldu. Tasarımcılar ve müzayede evleri yaratıcılıklarını ortaya koyarken yeni yollar ve metotlar arıyorken, koleksiyonerler neden yeni heyecanların peşinde olmasın?

Yazı: İLKNUR EŞSİZ