Bir Tutku Hikâyesi: AMOC Türkiye

Çok özel buluşmalara imza atıp Aston Martin’lerini yakından keşfe çıkan bir kulüp AMOC Türkiye.

Röportaj: Gülay Koç

Dünyanın en eski otomobil kulüplerinden biri olan Aston Martin Owners Club (AMOC), 1935’te İngiltere’de kurulmuş. Üstelik Aston Martin Lagonda tarafından tanınan ve desteklenen de bir kulüp. İşte bu özel kulüp ilk iletişim grubunun 2 Eylül 2021’de kurulmasıyla birlikte Türkiye’de de faaliyete başlamış. Bir sene sonra 3 Ekim’de de AMOC İngiltere merkezinden Bahman B. Bayat adına düzenlenen resmi temsilcilik yazısı ile faaliyetlerine hızla devam ediyor. Demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren, yanı sıra Studio FA Porsche’nin Türkiye tasarım ve iş geliştirme temsilciliğini üstlenen Bayat için otomobiller ve özellikle de Aston Martin büyük bir tutku. Biz de kendisiyle bir araya gelerek AMOC Türkiye’nin yapısını ve geleceğe dair hedeflerini dinledik.

Otomobillere olan tutkunuz nasıl başladı? İlk satın aldığınız otomobil hangisiydi ve sizin için özel bir hikâyesi var mı?

İlk satın aldığım otomobil bir Porsche 944 oldu. Halen aile garajımızda bulunan, 2013 senesinde restorasyon amaçlı aldığım ilk arabam Porsche 944’ü uzun yıllar günlük olarak da kullandım ve bu otomobil aile fotoğraf albümümüzde en özel günlerimizde, en güzel anılarımın bir parçası olarak yerini aldı.

Peki, Aston Martin Owner’s Club Türkiye (AMOC) tüm bu mekanik dünyaya olan tutkunuzun bir yansıması olarak mı doğdu?

Aston Martin Owners Club tüm dünyada araç satış pazarlamasına talip olmuş ve sorumlu olan ülke distribütörlerinden tamamen bağımsız bir yapı olarak aynı zamanda Aston Martin Lagonda tarafından resmen tanınan ve desteklenen bir global organizasyon. Distribütörlük kavramı geçici ticari kaygılar ve menfaat unsurunu içerir ancak marka sevgisi ve bağı çok daha derin ve uzun ömürlü bir konu. Aston Martin Owners Club araç sahibi kişiler tarafından marka sevgisi etrafında oluşturulmuş. Aston Martin markası ve James Bond karakteri bizim jenerasyonumuzun odalarında ve duvarlarımızda poster olarak hayatımızın bir parçasıydı. Aston Martin Owners Club’ın dünyanın en eski otomobil kulüplerinden biri olarak 1935 yılında İngiltere’de kurulduğunu görebiliriz. Aston Martin Lagonda tarafından tanınan ve desteklenen bu denli köklü bir kulübün Türkiye’de 2021 senesi itibari ben ve dostlarım ile tamamen gönüllülük ve marka sevgisi esası ile çalışmalarına başlamış olması ve bu marka etrafında keyifle bir araya gelmiş bu sosyal oluşumun kurulmasının bize kısmet olması çok mutluluk verici bir durum. Büyük bir keyifle ailemizi büyütüyoruz. Vizyonumuz ve sosyal sorumluluk hedeflerimiz ile örtüşen tüm kurum ve kuruluşlar ile işbirliği yaparak büyümeyi ve fayda sağlamayı arzu ediyoruz.

AMOC Türkiye’nin şu an kaç üyesi bulunuyor?

Aston Martin Owners Club Türkiye 2 Eylül 2021 tarihinde ilk iletişim grubumuzun kurulması ile faaliyetlerine başladı ve 3 Ekim 2022’de Aston Martin Owners Club İngiltere merkezinden adıma düzenlenmiş olan resmi temsilcilik yazısı ile faaliyetlerine hızlanarak devam etti. Günümüzde 60 kişilik iletişim grubumuz ve ailelerinin de katılım gösterdiği büyük bir aile olarak etkinliklerimize devam ediyoruz. Örnek bir pazar verisi vermek gerekirse Hollanda’da 3.000 civarında Aston Martin bulunuyor ve oradaki kulüpte yaklaşık 200 üye kayıtlı. Buradan hareketle oranlara bakıldığında Türkiye pazarında yıllar içerisinde sadece 190 civarında toplam otomobil satışı yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda kısa zamanda kulübümüzün ulaştığı tamamen organik üye sayısı önemini ortaya koyuyor. Ülkemizdeki en nadide modern ve klasik araçları sürüş etkinliklerinde Aston Martin tutkunları ile buluşturmaya devam edeceğiz.

AMOC’un üyelerine kazandırdığı avantajlar neler? Hem Türkiye hem de yurt dışında ne tür ayrıcalıklar bekliyor üyeleri?

Aston Martin Owners Club Türkiye’nin bir parçası olmak öncelikle sahip olduğu aracını kullanmaktan keyif alan ve Aston Martin markasına ilgi duyan tüm üyelerin bu güzel sosyal ve aile ortamında bir araya gelerek etkinliklerde güzel vakit geçirmelerine olanak sağlıyor. Bunun yanı sıra Aston Martin Owners Club çatısı altında ve Aston Martin Lagonda destekli pek çok etkinlik ve üründe özel indirim ve avantajlı koşulların sağlanması gibi esaslı işbirlikleri de bulunuyor. Biz de Aston Martin Owners Club Türkiye olarak global tüm kulüpler içerisinde iddiamızı her geçen gün koruyup artırarak ailemize en değerli anıları yaşatacak etkinlik ve seyahatleri planlamaya devam ediyoruz. Ailemizin üyeleri teknik pek çok konuda birbirleri ile iletişimde olarak yardımlaşmanın da faydasını görüyor.

Üyeleri neye göre seçiyorsunuz? İlk koşul bir Aston Martin sahibi olmak mı?

Öncelikli kriterimiz tabii ki tanışmamıza vesile olan otomobiller oluyor. Araç sahiplerinin birbirleri ile teknik konulardaki paylaşımları ve yardımlaşmaları da ailemizin üyelerinin birbirine sağladığı en güzel ve doğal gelişen imkânlardan biri. Araç sahibi olmanın yanı sıra Aston Martin markasına ilgi duyan ve bu marka çatısı altındaki F1 motor sporlarına ve hatta James Bond karakterine ilgi duyan üye dostlarımızın da olduğunu belirtmek isterim. Bunu bir marka ekosistemine benzetebiliriz.

Lüks otomobil markalarının bazılarının dernekleri, kulüpleri var. Bu tür oluşumlar marka sahiplerine daha farklı bir “aidiyet duygusu” mu kazandırıyor? Bu noktada AMOC’un vaatleri neler?

Aston Martin marka araçlar tamamı el yapımı ve özel üretim otomobiller olduğu için zaten kısıtlı ve belirli standartları benimsemiş bir kitleye hitap ediyor. Çeşitli ülkelerdeki Aston Martin Owners Club yapıları da araç sahiplerinin bir araya gelerek aidiyet hissini etkinliklerle pekiştirip yaşadıkları organizasyonlar olarak faaliyet gösteriyor. Araç sahipleri Aston Martin Owners Club çevrimiçi ve basılı medya kanalları üzerinden birbirleri ile iletişimlerini canlı tutarak yeni modeller ve kendi araçları hakkında bilgi alışverişinde bulunabiliyor. Aston Martin Owners Club Türkiye olarak vaat ve sürprizlerimizi sizlere keyifle duyuracağımız bir program hazırlıyoruz. Önümüzdeki etkinliklerde bu konuda da duyurularımızı yapacağız.

AMOC yeni bir topluluk ve üyeleriyle güzel bir dizi buluşmalara da imza atıyor. Bize biraz bu buluşmaların amacından bahsedebilir misiniz?

Buluşmalarımızın en temel amacı öncelikle sosyal bir oluşum ile ilişkilerin kuvvetlenmesi ve paralelinde Aston Martin araç sahiplerinin araçlarını kullanmaları ve sürüş dinamiklerini daha yakından tanımalarına yardımcı olacak sürüş etkinlikleri yapmak. Ailemizde Türkiye’nin önde gelen birçok saygın iş insanı ve otomobil koleksiyoneri de bulunuyor. Sahip oldukları Aston Martin marka araçlarını bu sosyal oluşum vesilesi ile daha sık kullanmaya teşvik ediyoruz.

AMOC Türkiye, globalde de bir hayli dikkat çekiyor. Hatta bildiğimiz kadarıyla en etkin topluluk olarak ödüllendirildi. Bize biraz bu süreçten ve aldığınız ödülden de bahsedebilir misiniz?

1935 senesinde kurulan Aston Martin Owners Club bu yıl 88. yılını kutluyor ve Aston Martin Owners Club Türkiye resmi temsilcilik belgesini aldığım ilk yıl olan 2022 senesinde tüm resmi Aston Martin Owners Club yapıları içerisinde en aktif ve hızlı gelişen temsilcilik ödülünü almaya davet edilmenin mutluluğunu yaşıyorum. Benimle beraber hareket etmiş ve desteklemiş olan tüm aile bireylerimizin de bunda büyük katkısı olduğunu belirtmek isterim. Ödülün ismi Aston Martin Owners Club “Dodger Green Shoes Trophy” olarak geçiyor ve tüm kulüpler içerisinde yapılan değerlendirme ile ödül sahibi belirleniyor. Bu güzel jest beni ve arkadaşlarımızı çok memnun etti. 22 Temmuz 2023 günü İngiltere’de düzenlenen ödül töreninde Aston Martin sahibi çok kıymetli iş insanları, bürokrat ve koleksiyonerler ile tanışma fırsatı buldum. Kendileri ile yapabileceğimiz pek çok iş birliği ve etkinlik fırsatlarını konuşmak büyük keyif oldu. Aston Martın Owners Club oluşumunun otomobil ve marka sevdasının ötesinde ne kadar güzel ve köklü bir aile olarak 1935 senesinden bu yana yaşadığına şahitlik etmek çok güzel bir tecrübeydi. Biz de Aston Martın Owners Club Türkiye olarak hem ülkemizde hem de global organizasyonlarda bundan sonra çok daha aktif ve etkin bir rol oynamaya devam edeceğiz.

AMOC Türkiye için planladığınız hedefler neler? Bu topluluğu ne yönde büyütmeyi planlıyorsunuz?

AMOC Türkiye oluşumu Türkiye’deki araç satışına paralel olarak da büyüyebilecek bir yapı. Bunun yanı sıra son dönemde başarıları artarak devam eden Aston Martin Formula 1 takımı ile motor sporları kapsamında da çok daha aktif ve renkli etkinliklere imza atacağız. İlerleyen dönemde açıklayacağımız yardımlaşma ve ihtiyaç sahiplerine de fayda sağlamak amaçlı sosyal sorumluluk projelerimizi de geliştiriyoruz. Sosyal sorumluluk ve motor sporlarının yanı sıra yurt dışı gezilerimiz ve yurt dışından konuklarımızı ağırlayacağımız büyük etkinliklerimizi de planlamaktayız.

Orta vadede planladığınız etkinliklerin çıkış noktasını ne oluşturacak?

Sürüş etkinlikleri ve Formula 1 odaklı etkinliklerimizi ön plana alıyoruz. İngiltere merkez ofisimiz ile bu doğrultuda etkinlik ve seyahatleri planlıyoruz. 2025 yılında Aston Martin Owners Club İngiltere merkez ofisimiz ile tüm Avrupa ve Türkiye’yi kapsayan dev bir buluşma etkinliği planlıyoruz. Çok etkileyici bir etkinlik programına imza atmaya hazırlanıyoruz.

Peki, bu etkinlikleri neye göre belirleyeceksiniz?

Öncelikle ortak zevkleri ve ilgi alanları olan aile bireylerimizin katılımının sağlandığı etkinlikler planlıyoruz. Yüksek katılım sayısının hedeflendiği sürüş etkinliklerinin yanı sıra çok daha az sayıda katılım olabilecek özel hobi ve ilgi alanlarının etrafında şekillenmiş etkinlikler de gündemimizde bulunuyor. Bunun için İstanbul ve Türkiye genelinde nadide ve kullanıcı deneyimi ile kendini ispatlamış pek çok kurum ve tesis ile işbirliği görüşmelerimiz devam ediyor.

Sizin hâlihazırda kullandığınız Aston Martin’in hangi modeli? Bu araçta sizi cezbeden hangi özellikler oldu?

Ben tercihimi üstü açık ve çok nadide bir model olan 2012 Virage Volante’den yana yaptım. Dünyada yalnızca 296 adet üretilmiş olan Virage Volante modelinden Türkiye’de de yalnızca iki adet olduğu bilgisine ulaştım. Aracımda çok özel bir atmosferik V12 motor bulunuyor. Dış tasarımı, V12 motora sahip olması ve üstü açılır özelliği ile tam aradığım Aston Martin olduğunu söyleyebilirim. Araçlarımı alırken ister istemez yaklaşık bir senelik bir araştırma sürecinde buluyorum kendimi ve bu zaman içerisinde hem marka hem de araç hakkında kapsamlı bilgi ve yorumlara ulaşma imkânım oluyor. Aracımın sahip olduğu V12 motorun Porsche Engineering işbirliği ile geliştirilmiş modüler Ford Duratec V6/Cosworth ortak çalışmasının bir eseri olması da beni etkileyen en önemli faktörlerden. Otomobil tarihinde atmosferik V12 motorlar her zaman çok özel bir yere sahip olacak.

Aston Martin’inizle siz ne tür seyahatlere çıkarsınız? Bu bağlamda bizimle paylaşabileceğiniz ilginç bir hikâyesi olan yolculuğunuz var mı?

Aracımı günlük olarak kullanmayı severim ve her fırsatta seyahatlerimde kullanmaya gayret ederim. Sahip olduğum tüm otomobilleri gündelik kullanıp tadını çıkartmayı seviyorum. Keyifle kullanmaktan yanayım! Grubumuz ile yaptığımız Caeli Hotel ve en son The Stay Warehouse Alaçatı seyahatlerimiz çok keyifliydi. Katılan tüm aile bireylerimiz ile çok keyifli sürüşler yapmamıza ve güzel vakit geçirmemize vesile oldu bu seyahatler. Özellikle şehirler arası seyahatlerde araçlarımızın performansını ve gerçek sürüş dinamiklerini, motor güçlerini tecrübe imkânı buluyoruz.

Mekanik dünyaya olan ilginiz sadece otomobillerle sınırlı değil bildiğimiz kadarıyla. Saatlere olan ilginizden de bahsedebilir misiniz?

Keyifle kullandığım iki saatim var. Vacheron Constantin Overseas Dual Time ve Porsche Design Chronograph.