Arcadia’nın En Yeni Yatı: A96

Arcadia’nın en yeni modeli olan 96 fitlik bu süperyat, iç ve dış mekân konseptinde geniş bir alan sunuyor. Aydınlık, minimalist ve geniş pencerelerle tasarlanan kabin, iç mimar Igor Lobanov’un imzasını taşıyor.

Arcadia Yachts’ın A96 serisinin ilk gövdesi, Cannes’da dünya prömiyerini yaparak hemen Akdeniz’i gezmek isteyen bir Avrupalı sahibe satıldı. Spekülasyon üzerine inşa edilen bu tekne, fuar sırasında satılan iki birimden ilki oldu. Açık tüketici talebinin yanı sıra, tersane sahibi Ugo Pellegrino’nun ilk modeli inşa tamamlanana kadar satmama kararı cesurca alınmış ve etkili olmuş.

Pellegrino, özel istekleri dikkate almadan kendi “crossover” tasarımını gerçekleştirmek istemiş ve bu vizyonu hayata geçirmek için iki yıl boyunca çalışmış. “Pazarın diğerlerinden farklı olan kimliğimizi kaybetmek istemedik,” diyerek A96’nın mükemmel bölümlere, büyük alanlara ve hacimlere sahip olduğunu vurguluyor.

A96, Arcadia’nın Sherpa serisinin çizgilerini, hacmini ve açık plan düzenini, tersanenin A serisinin hızını, joystick manevra kabiliyetini ve hizmet kalitesini birleştiriyor. Dış tasarım şirket içinde yapılmış, iç tasarım ise Igor Lobanov tarafından kaleme alınmış. A96’nın 24 knot’a kadar çıkabilen maksimum hızı ve 4300 metrekarelik kullanılabilir alanı, sınıfındaki diğer yatlardan %30 daha fazla genişlik sunuyor.

Denizde teras veya yüzen tatil köyü gibi sıkça kullanılan terimlere layık görülen Arcadia A96, 96 fitlik yatın 24 fitlik genişliği ile genişleyen yan platformlarıyla dikkat çekiyor. İki balkon ve ana güvertede açılabilen kayar cam kapılar, yatın arka kısmını tamamen dış etkenlere açık hale getiriyor. Düşük korkuluklar ve yan yürüyüş yolları ise geniş bir alan hissiyatını pekiştiriyor.

96 fitlik yatın yüksek tavanlara ve wellness odaklı estetiğe sahip olması, Arcadia’nın kablo ve boru sistemlerinin verimliliğini artırmak adına motor dairesindeki termo-akustik yalıtımıyla destekleniyor.

A96, demirde stabilite sağlamak ve düşük çevresel etkiyi sürdürmek adına en son nesil elektrikle çalışan stabilizatörlere sahip. Yatın çatısındaki güneş panelleri, 2000 kW enerji üreterek yatı sessiz modda dokuz saat boyunca çalıştırabiliyor.

İç mekânın tasarımında Igor Lobanov, doğal ve “eko-uyumlu” malzemeleri kullanarak yumuşak, davetkâr çizgiler ve dokunsal mobilyalarla ferah bir atmosfer oluşturmuş. İç mekânın serbest mobilyaları, sakin renkler, doğal malzemeler ve parlak bir bitirişle seçilmiş İtalyan tasarım evlerinden seçilmiş.

Konukların gemideki deneyimine odaklanan sağlıklı bir yaşam tarzının merkezindeki unsurlardan biri de iki ayrı merdivenin kullanılması. İki ayrı kiler, çok katlı hizmeti kolaylaştırırken az çakışma olmasına rağmen teknenin daha verimli olmasını sağlıyor. Alt güvertede bulunan dört misafir kabini ise ensuite banyolarıyla konforlu bir konaklama sunuyor.

Büyük güneş güvertesi, misafirlerin açık havada büyük yemekler için bir araya geldiği ve süper büyük televizyon ekranında spor izlediği bir alan olarak öne çıkıyor. Krem keten perdeler, rüzgarı içeri alırken güneşi dışarıda tutarken, ayrı bir lavabo ve buzdolabı sahiplerin istemesi durumunda kendi ihtiyaçlarına hizmet etme özgürlüğü sunuyor.