Alice Cicolini’nin Sanat Eserini Andıran Parçaları
Hepimiz ilgi çekici değerli taşları severiz ancak son zamanlarda renkli taşlarla bezenmiş mücevherleri değerli kılan şey yakutların veya zümrütlerin parlaması değil, mine işçiliği. Tasarımcılar, toz camı ve metali eritip birleştirerek geleneksel değerli taşlarda göremediğimiz cesur renkleri ortaya çıkararak antik mine sanatını canlandırıyor. Özellikle İngiliz tasarımcı Alice Cicolini’nin (alicecicolini.com) yeni satışa çıkardığı sanat eserini andıran parçalar gibi ortaya çıkan sonuçlar göz alıcı oluyor.
Hindistan’daki British Council’ın eski sanat ve kültür direktörü Cicolini, İpek Yolu’nun kutsal mimarisi ve desenlerinden ilham alarak şık, siyah-beyaz, geometrik şekilde ve değerli taşlarla bezeli mineli mücevherler yaratıyor. Onun mücevherleri, eski yöntemlere de saygı duruşunda bulunuyor: Her parçada, Jaipur’un son zanaatkârlarından kamal Kumar Meenekar’ın ailesinin 250 yıldır kullandığı meenakari tekniğinin izlerini görebiliyorsunuz. Meenakar, Cicolini’nin altın üzerine el ile çizilmiş desenlerini titizlikle oyuyor ve boşlukları toz sıvı içinde öğüttüğü bir miktar pigment ile dolduruyor. Sonrasında bir fırınlayıp cilalıyor ve canlı, parlak bir renk elde etmek için bu işlemi üç dört kez tekrarlıyor. Bir yüzüğün yapımı üç gün kadar sürüyor ancak kesinlikle beklemeye değer. Cicolini’nin parçaları anlamlı ve görkemli (klasik renkli değerli taşlardan daha hafif olduklarını da belirtelim) ve lüks mücevher dünyasının klişelerine, az rastlanan geleneksel bir yöntemle kafa tutuyor. Cicolini’ye göre bu parçalar, kaybolan bir tekniğin korunması anlamına da geliyor. “Benim için ustalık açıklıktan, kesimden veya karattan daha önemlidir” diyor. Bu, hâlâ yeni nesle ailesinin tekniklerini öğreten Meenakar ve renkli mücevher seven bizler için harika bir haber.