3. Havalimanı ve Havalimanı Teknolojileri
3.Havalinmanı Trafik Kontrol Kulesiİstanbul Yeni Havalimanı’nın ödüllü hava trafik kontrol kulesi, iniş ve kalkış izni vermek için gün sayıyor! https://goo.gl/HhV6XS
3.Havalimanı.Com paylaştı: 22 Ağustos 2017 Salı
İstanbul’un 3. Havalimanı’nın 29 Ekim 2018’de açılması planlanlanıyor. Havalimanındaki teknolojik altyapı da merak konusu. Fortune Dijital’in geçen yıl gerçekleştirdiği Gelecek Buluşması Toplantıları’nda 3. Havalimanındaki teknolojik altyapı konusunda konuşan İstanbul Yeni Havalimanı’nın Teknoloji Takımı’nın lideri Ersin İnankul şunları söylemiş: “Teknoloji ve uygulamalar tarafında, havalimanının ilk fazının açıldığı anda devreye alacağımız teknoloji ve uygulamaların yüzde 90’ından fazlası şu anda hazır durumda. Örneğin check-in sistemimiz, ekranları yöneten yazılımlarımız, ana uçuş bilgi sistemlerimiz, kaynak yönetimimiz gibi ve bunların entegrasyonları hazır. Veri merkezimizin içinde bir yolcunun havalimanında karşılaşabileceği kamera yüz tanıma, bagajını bırakma, pasaport geçişleri, boarding’te yaşayabileceği süreçleri gerçek sistemler üzerinden yaşatabiliyoruz. Bunların test ortamlarını kurduk, entegre ettik ve şu anda çalışıyor. IoT (nesnelerin interneti) bizim için kritik bir konu ve şu anda planlamamızı yapıyoruz; yıl sonunda onun da ihalesine çıkacağız. Veri yönetimi işinin baştan sona her aşamasını planladık ve orada da örnek hikayeler oluşturacağız. Şu anda inşaat süreciyle paralel giderek kendi takvimimizi en optimum şekilde oluşturma çabasındayız.’’
Öte yandan yapısal anlamda oldukça büyük boyutlara sahip hava alanında SMS sistemi kullanılması da planlanıyor. 3. Havalimanına gelen yolcuların anlık SMS’ler ile karşılanması ve akıllı telefonlara yüklenecek olan uygulamalar ile uyku odaları veya yemek yiyebilecekleri alanlara yönlendirilmesi mümkün olacak. Ayrıca 18 bin araç kapasitesine sahip otoparkta da SMS yoluyla boş yerler öğrenilebilecek.
Havacılık sektörü, küresel bir endüstri artık ve önümüzdeki yıllar içinde sosyal, ekonomik, çevresel, teknolojik ve jeopolitik gelişmelere bağlı olarak ciddi bir değişim geçirmesi kaçınılmaz. 3. Havalimanı kullanıma açıldıktan sonra alandaki teknolojik altyapı ve imkanların detaylı olarak ortaya çıkacağına ve bunun yolcular bazında nasıl yankı bulacağına tanık olacağız. Peki, günbegün gelişen teknolojinin yakın gelecekte havalimanları ve bağlantılı sektörler genelinde neleri değiştirmesi bekleniyor?
Yapay zeka, sanal gerçeklik
Havalimanı projeleriyle öne çıkan GMW MIMARLIK, havacılık sektörüne dair teknoloji trendlerini ve geleceğin havalimanlarını analiz etti. Buna göre havalimanlarında, yapay zekâ, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik kavramları hakimiyetini artıracak. Gelecekte terminal tasarım prensiplerini dramatik şekilde değiştirecek konuların başında ise uçak tasarımları ve havalimanlarında uygulanan teknolojik gelişmeler gelecek. GMW MIMARLIK’a göre son 20 yıldır terminal tasarımını ciddi şekilde etkileyen teknolojik gelişmelerden biri de A380 tipi büyük gövdeli uçaklar. Bu durum, iskele bölümündeki bekleme salonları ile bagaj alım salonunun büyümesine, köprü kotlarındaki değişikliklerin kat yüksekliklerini etkilemesine, bagaj alım salonlarına daha uzun bagaj bantları eklenmesine yol açtı. Mimarlar da ilk yıllarda sadece bu tip uçaklar için özel salonlar tasarlarken, sonraları farklı konfigürasyonlarla küçük gövdeli iki uçağın aynı park pozisyonunu kullanmasını sağlayarak daha efektif çözümler buldu. Öte yandan gelecekte alternatif yakıt ve enerji kaynaklarının da kullanılmasına paralel olarak belki de piste ihtiyaç duymayan, hareket kabiliyeti gelişmiş uçaklara uygun terminal tasarımları yapılabilir. Tabii ki bunun için biraz daha zaman var.
Biometrik sistem kolaylığı
GMW MIMARLIK, yakın zamanda uygulamaya geçen ve hızla yayılacağı tahmin edilen sistemlere örnek olarak 2007 yılında tamamlamış oldukları Kahire Havalimanı T3 Projesi’nde ilk defa uygulanan biometrik pasaport geçiş alanlarını gösteriyor. Bu uygulamanın sadece pasaport geçişleri için değil, diğer işlemler için de yaygınca kullanılmaya başlandığı ve yakın gelecekte tamamen biometrik sisteme geçileceği belirtiliyor. Bu gelişme yolcuya zaman kazandırırken, -öyle ki bu sayede havalimanı içinde bir yolcunun geçmesi gereken tüm işlemler çok daha hızlı tamamlanacak- planlama aşamasında dikkate alınması gereken bekleme alanlarının ciddi şekilde azalmasını da sağlayabilir. Artık akıllı telefonlarda bile olan biometrik uygulamalar sayesinde, insanların biometrik aşinalığı da artacak ve bu gelişmenin hayata katılımı beklenenden hızlı sürede olacak.
Havayolu ulaşımında bagaj işlemleri, hem yolcu hem de havayolu şirketleri için en önemli konulardan biri kuşkusuz. Örneğin projesini yaptıkları Medine Havalimanı Hac Terminali’nin planlamasında, havaalanına gelmeden önce yapılan check-in ve bagaj teslim işlemlerini öngördüklerini, bu uygulamanın otellerden ya da şehir merkezlerinden yapılacak bagaj tesliminde hızla yaygınlaşacağını söylüyor. Ayrıca günümüzde hızla yaygınlaşan ‘nesnelerin interneti’ (IoT) –3. Havalimanı’nda da kapsamı bilinmese de uygulamada olacak- örnek olarak verilebilecek sürekli kullanıma uygun elektronik bagaj etiketleri ve RFID kartlar sayesinde gerçek zamanlı olarak takibi yapılabilen bagajlar, yolculukları şimdiden çok daha sorunsuz hale getiriyor.
Günümüzde çok sık duyulan yapay zeka, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik kavramları bizzat havalimanlarında da kullanılmaya başlandı. Artık robotlar ve akıllı telefonlar ile birlikte çalışan beacon’lar, yolcuya ihtiyaç duyduğu bilgileri anında iletilebiliyor ya da biometrik tanıma sistemi sayesinde erişilen kişisel bilgilere göre özel bir hizmet sunulabiliyor. Örneğin, yolcunun o anda bulunduğu noktadan gitmek istedikleri noktaya ilişkin yönlendirmeler, kendi uçuşları ile ilgili bildirimler veya ticari alanlardaki promosyonlar ile ilgili bilgiler anlık olarak cep telefonlarına gönderiliyor. Yolcuların sanal gerçeklikle yapılmış tematik bir tünelin içinden geçmesi ile aslında biometrik sistem ile güvenlik kontrolünden geçiyor olmaları, hem yolcu memnuniyetini olumlu etkiliyor hem de zaman ve mekan kazandıracak gelişmelerin önünü açıyor.
Bahsi geçen tüm bu sistemler, uygulamalar her zaman terminal yapı veya mimarisini çok ciddi anlamda etkilemese de tamamen yolcunun ihtiyaç ve zevklerine göre kişiselleştirilmiş bir hizmet vererek yolcunun ve yolculuğun konforunu arttıracak, daha da önemlisi zaman kazandıracak. Ayrıca işletme giderleri ve ticari imkanlar gibi birçok farklı konuda da avantaj sağlayacak kuşkusuz. Yaşayıp göreceğiz.